Seni nefretimin utanç duvarına astım
İlk sevdam…
İlk ayrılığımsın…
Sigaramı yüreğimin közünden yakmayı öğrettin bana
Seni anılarıma ektim.
Gözyaşlarım yeşertir seni.
İSİMLİ SEVGİ
Sahibinden satılık aşklar
Yüzeysel sevişmeler
Az laf çok işsizlik kahve masaları
Biri diğerine teğet geçen bakışlar
İSİMSİZ ŞİİR
Hangi şehir taşır şimdi beni
Hangi rüya sırılsıklam gözyaşıma uyanır
Yapışan yalnızlık örtüyor yolları
Dokuz köyde doğdum
Annem perişan her doğuruşunda
Bacaklarım kollarım eğri
Silah sesi beşiğimin inleyişi
Dokuz köyde ayaklarımı yaktılar yollarımı
İncecikti bacaklarım kemiklerim
HAYATIN RİTMİ
Yolcusu olmayan gemidir limansız aşk
Zenci bir çocuğun gölgesinden korkması gibi
İçi boşalmış kaplumbağa kabuğu hayat
İşlemiyor hiçbir demir pasında atmalı terini
Yağmurlar damla damla,
Özgürlüğü ıslatır saçlarımda.
Ve yaşamak hep bir numara büyük geliyordu bana.
Dudaklarımda sevgi suları,
Gözlerim yorgun,
Ayrılık adresleri soruluyor bana.
Dilime dizilirken sözcükler,
Yüreksiz mısralarımın
Boğazıma düğümlenirdi sevdalar.
Mülteci rüzgârları esiyordu
Dikenli tellerde.
Çarpıcı kavgalarda, sahne alıyordu resimler.
Gözlerim kan çanağı
Yollarına sermişken kavgalarımı
Zemheri dağıttı leş kargalarına
Yüzüne hasretim
Bin yıla sığmaz.
Yüreğim kanıyor zemheride.
Rıhtımda aşkımın yosunları birikmiş,
Dalgaların çıplaklığında.
Bin bir renkli balık yüzer deryalarımda.
Ufkuna açıldım hüznümün bu gece.
Sevdanın ağına takıldım çaresiz
Sandalın kimsesizliğinden sıyrılarak
Hayat beni görmezlikten geldi.
Düşlerim saçılmış uluorta,
Yalnızlığa dokunuyordum her duvarda.
Kırık bir mutluluk vazomda…
Gül dikene muhtaç;
Bülbül hüzünlü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!