Savrulup kaybolan yıllarımın üzerime getirdiği ağır yük kâbus gibi içimde büyüse de
sana olan hasretim duyarsızlığının altında ezilip hissiz bir varlık olmama sebep olsa da,
sen bir yerlerde içimi ümitsiz de olsa zorluyorsun.
Bu garip ve tarifi zor acı bile sana olan sevgimi azaltmıyor, aksine körükleyip içimde yanardağ misali patlıyor.
Ama ilgisizliğin ve sevgisizliğin aklıma gelince
Göklerde yerini aldı engin mavilerde süzülen,
Cesur ve yalnız bir Kartal.
Bilge ve gurur dolu keskin gözleriyle;
Düşmana korku, dosta güven verdi.
Amacı yurdunu korumaktı tehlikelerden.
Kanadı Çelikten,
Uzayan gecelerimde tanıdım
Senin sevginle var olan bedenimin esaretini
Seni sevince anladım
Yalnızlığın ne denli zor ve acı olduğunu
Bitmek tükenmek bilmeyen kayıpların
Senin var olmanla kaybolmasını
I
Bir zamanlar yorgun, kırık bir millet vardı,
Her evde bir ağıt, her gönülde dert vardı.
Toprak işgal altındaydı, umutlar küllenmiş,
Gözlerdeki ışık bile kararmış, sönmüş.
Aklım bu devirden,
bu şehirden çok uzakta.
Oysa ayaklarım hâlâ Bursa sokaklarında,
bir taş merdivene oturmuşum gibi,
üstümde sabahın ilk serinliği,
elimde ince belli, demli bir suskunluk.
İkiden bir çıkınca
bir kaldığı yalan,
sen gidersen ben kalır mıyım
o zaman?
Gölgeler çarpıyor duvarlarıma,
I.
Şehir, sabahı hep aynı sesle açar:
Çöp kamyonlarıyla, sirenlerle, borç hatırlatan mesajlarla.
Camdan dışarı baktığında bir yüz değil,
Bir istatistik görürsün -
Yürüyen bedenlerin birbirine çarpmadığı,
Ayaz geldi,
üstümde eski bir şarkı gibi durdu.
Sen sandın ki üşürüm,
ben köklerimle sarıldım toprağa.
Her soğuk,
Ayrılık…
Bir nokta mıdır, yoksa kapandığına inandıran bir sayfa mı?
Uzun sevdaların sonunda, usulca sönüp giden bir mum gibi,
kitabı kapamak mıdır henüz büyümeden?
Gelirsin bir deli rüzgar gibi,
savurursun her şeyi,
ayrıldım
evet, ses etmeden çıktım aralarından
bir elveda bile etmedim çoğuna
çünkü biliyordum
bir insanın yüzüne veda edemiyorsan
o zaten çoktan gitmiştir senden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!