Seni ne kadar tanıdığımı mı sordun?
Hadi gel birlikte bakalım.
Gece ile yıkardın saçlarını
Yıldızlar düşeceği yeri bilmez,
Gözlerinde dururdu.
Senin olduğun sabahlar güneş.
Senin güldüğün anlar gökkuşağı.
Senin ağladığın anlar yağmur.
Saçların uçuştuğunda rüzgâr…
Öpüştüğümüzde yaz tatili.
Sana sarıldığımda teninde bahar.
Melekler şu ara çok meşgul
Perilerde çok meşgul.
Ama ben bıkmadan
Her gün seni dileyeceğim...
Kim bilir belki gerçekleşir...
Seninle göz göze gelmek için
Aynı sokaktan mı geçmeli,
Aynı ortamda mı bulunmalı
Bir iki masa uzağımda mı olmalısın?
Yanıma yaklaş,
Çikolatayı sevmezdim
Seninle tanışıp,
Diline sarılana kadar.
Uyumayı çok severdim
Seninle tanışıp
Seni düşünmekten
Gecelerim uyku ile geçsin istemezdim.
Gözlerimi açık tutup, odamda, hayatımda,
Mutfakta, yolda yürürken yanımda,
Ya da ellerini tutarken,
Bir sinemada yanımdaki koltukta,
Bir lokantada karşımdaki koltukta,
Gözlerim siyah bakar.
Korkana karanlık,
Kormayana hüzün,
Uzaktan bakana da asalettir...
Rıdvan Cankiç
Siz hep kavga edin...
Siz hep birbirinize güvenmeyin..
Siz hep "acaba" deyin...
Siz hep "ben" deyin..
Siz hep "ya onlar" deyin...
Ya da siz iyisi mi,
Isınmak ellerimi sobanın üzerine yaklaştırdığım o günler,
O çocuk günler,
O çocuk yıllar.
Tek sıkıntım sabaya odun, kömür taşımak olan o günler.
Haberiniz olsun
Sizi çok özlüyorum.
Su
Ne onsuz olabiliriz, ne de görüntüsü olmadan yaşayabiliriz.
Bazen sadece huzur bulmak için seyrederiz.
Bazen de buz gibi boğazımızdan içeriye göndeririz.
Bazen onu soğuk küplere çeviririz dolaplarda.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!