İnsanlar bir okyanus gibidir.
Bazı suları sığ,
Bazı suları dalgalı,
Bazıları derin,
Bazıları çamurlu,
Bazıları masmavi,
Eskiler bilir
Bazı eski şeylerin ne kadar güzel olduğunu.
Bizim sevgimiz için ileride,
"Nasıl da sevmişlerdi birbirlerini"
Diyen olacak mı acaba?
Ölüm giderken seni götürdü zannedenler var ya,
Aslında ne kadar yanılıyorlar
Giderken beni de aldığını bilmiyorlar
Bana hep hayatım derdin ya
İşte giderken o hayatı da götürdün...
O kadar güzel yazmıştın ki,
Ben de keyifle okudum,
Aşk ile okudum.
Heyecanla okudum,
Kısa olduğunu fark etmedim bile.
Uyudum ve kalktım
Hep erken yattım
Hep erken kalktım
Sonra
Yolda birisine rastladım
O birisi benim daha
Dün gece senin yanında kendimi kaybettim.
Göğsünde unutmuş olmalıyım.
Eğer seni rahatsız etmezse;
Orada durabilir mi (yim) ?
Ne kadar mı?
Fazla değil, bir ömür kadar.
Tatile gittiğin zaman seni çok özlersem,
Ayağını kumsaldan denize doğru sürükle.
Ben de buradan parmaklarımı denize sokar,
Sana dokunurum.
Seninle beraber iken doğadaki bütün renkler kırmızı oldu.
Senden uzakta iken de bütün renkler kırmızı oldu
Çay içerken rengi kırmızı idi
Su içerken de rengi kırmızı idi
Su bardağımın içindeki buz parçası bile kırmızı idi
İşe giderken tüm kıyafetlerim bir anda renk değiştirdi
Küpelerini çok kıskanıyorum.
Gözlerimi alamadığım yerde duruyor
Öpmek istediğim yerde duruyor
Saçlarına sarılıp onlarla ısınıyor
Gerdanına sarılıp sevişiyorlar
Söyler misin:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!