Artık hapisteyim!
Suçum ise;
Mahallenin duvarlarını karalamak.
Neler mi yazdım?
Dert etme.
Sadece sensiz geçen,
Ne kadar şanslıyım ki
Gamzelerinin arasındayım.
Biraz daha şans ver bana
Başımı göğsüne yaslayayım
Ve kalp atışını duyayım.
Hatta biraz daha şans ver bana.
Bana hep "dudakların sıcacık" derdin.
Gece gözyaşlarını kurutmaya geldim.
İyi ki fark etmedin.
Uyansaydın geri gidemezdim.
Bir ara;
Ama sadece kısa bir anlığına
Gözlerine bakmıştım.
Sende o anda gözlerini kapatmıştın.
Ne olur gözlerini açma
İçerisi o kadar güzel ki.
Sen bende mutluluksun
Kalbimin hızlı attığı,
Yüzümdeki çizgilerimsin
Gülümsettiğinde mutlu olduğum...
Dünyam dokunduğun yerle renklenir,
Kokunu bıraktığın yer ile hayat bulurdu.
Odamda dokunduğun her yerde bir anın var,
Nereye elimi sürsem sen oradasın.
Kanepeye ne zaman otursam,
Seni uyurken görüyorum,
Gözleri görmeyen bir kadın bazı şeyleri görmediği halde sever.
Mesela gülmeyi sever.
Yüzündeki çizgilerin nasıl bir şekle girdiğini bilmez.
Ama gene de sever.
Gülerken vücudunun içinde değişim halinde olan
O kimyasal reaksiyonun harekete geçişi adeta bir şelale gibidir.
Dün kalbimden ameliyat oldum.
Doktora ameliyatımın nasıl geçtiğini sormuşlar.
Doktorlar da
Kalbimde seni bulduklarını
Ama bir türlü çıkaramadıklarını söylemişler.
Yani ümitsiz bir hastaymışım anlayacağın...
Ben aşkı yanında taşıyanlardan değilim.
Ben aşkı bazen sarılarak gösteririm.
Bazen de avuçlarımda sunarım.
En çok da dudaklarım ile ikram ederim.
Bu ikramımı kabul eder misin?
Yalnızlıklarımı biriktirdiğim kumbarayı kırdım.
Meğerse artık tedavülden kalkmış.
Hiç bir banka almadı.
Sonra denize attım,
Ne balıklar yedi
Ne de martılar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!