En çok yaşamak istediğim yerdi parmakların
Hatta ellerin olmak isterdim.
Saçlarını taradığında seni hissetmek:
Yüzünü yıkadığında seni avuçlamak isterdim.
Uyanırken gözleri ovuşturduğunda,
Kahvaltı hazırlarken mutlu olmak,
Bir anahtar düşün.
Ama sadece düşün...
Dokunmak yasak.
Neden mi?
Kalbime ait de o yüzden.
Vücudumu teslim ettim vücuduna
Parmaklarım gezdi önce bedeninde
En ünlü piyano sonatını çaldı sonra…
Sırtında gezdi ellerim
Vivaldi’nin çello sonatını çalmak için
Sigarayı ne zaman bıraktım biliyor musun?
Ellerim sen koktuğu zamandan beri,
Dilimde senin tadın olduğundan,
Dudaklarımda dudaklarını hissettiğimden beri.
İstedim ki, sen de ben kokayım,
Sensiz nefes alamadığımı öğrendiler
Nerede olduğunu, nerede yaşadığını
En çok nereden geçtiğini bilmiyor musun dediler.
Bilmez olur muyum dedim
Dokunduğun bardağın diğer tarafında bekledim seni
Sen var ya;
Sen benim için öyle özelsin ki.
Sen benim gözümde
Bütün kraliyetlerdeki prenseslerden daha yücesin
Sen benim özelim,
Sen benim gökyüzümsün.
Kurban olay yerinde can vermiş
Ve kurtarılamamıştır.
Otopsi sonucu içinde bol miktarda şiir
Ve dışarı atamadığı gözyaşları tespit edilmiştir.
Bir de yüzünü tespit edemediğimiz bir kadın silueti.
O da ağlıyordu.
Senin ölçülerini hiç bir terzi,
Benim kadar iyi bilemez.
O elindeki ölçü aletlerini kullanır.
Ben ise sana bir kere sarılırım,
Yeter...
Sen benim icin öldün demişti.
Ama nereye gömdüğünü söylemedi.
Tesadüf işte.
Bur gün yolda gördüm
Ağlıyordu gizli gizli.
Gömülen yerimi bulmuştum.
Sana aklım başımdan gitti diyorum.
Sen bunu mutluluk olarak anlıyorsun.
Hiç adını unuttuğun oldu mu?
Gölgeni kaybettiğin oldu mu?
İçtiğin suyun seni dindirmediğini hissettin mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!