Ufuk hiç bu kadar güzel olmamıştı.
İnsan gözlerini kaptırınca geri alamıyor.
Gözlerime iyi bak olur mu?
Çünkü onlar sana çok iyi bakıyor...
Bana "ölümlerden ölüm beğen" dedi.
"Bakışlarındaki sonsuzlukta ölebilirim" dedim.
"Sadece bu kadar mı" dedi.
"Saçındaki dalgalarda boğulabilirim" dedim.
"Bu kadar mı" dedi.
"Gözlerinin renginde kaybolabilirim" dedim.
Kanatlarını açtı kelebek.
Bir daha açtı, bir daha ve bir daha,
Saçındaki kokuya rastlayınca kondu.
Ve bir daha ayrılmadı.
Çiçek kabul etti saçlarını,
Cennet kabul etti saçlarını.
Hayatta bazı şeyler öldürür,
Neler mi öldürür?
Hadi gel birlikte bakalım.
İlk önce sigara öldürür.
Ama sen içtiğin için,
Dudaklarının arasında durduğu için
Yıllar önce mutluluğum çalındı
Hiç bir arayışım sonuç vermemişti.
Taa ki elini tutuncaya kadar.
Sen de bu kadar da çok var.
Ellerin ellerime o kadar güzel sarıldı ki
Sene de bir kez yetişirdi bazı çiçekler,
Ben ise toplamaya kıyamazdım.
Bir kısmı boynunda,
Bir kısmı dizlerinde,
Birazcık omuzlarında,
Papatyaları çok severdi.
Ama koparmaya kıyamazdı.
Ve hep "içinde papatya var senin" derdi.
Nefesi sürekli boynumda, dudaklarımdaydı
Demetler halinde severdi tenimi
Gözlerimi, içimi, nefesimi.
Sana parçalar halinde gelmiştim
Gel demiştin;
Ben seni toplarım,
Seni iyileştiririm demiştin.
Giderken de bir parçam sende kaldı.
Bırakmayı mı unuttun,
Kalbimdeki harfler sıraya girmişti.
Konusu sen olunca:
Hepsi de, "önce beni yaz, beni yaz" diye bağırıyordu.
Sonra, bütün harfler kendi tercihini yaptı!
Ortaya sen çıktın.
Seni yazarken parmaklarım sadece elçilik görevini üstlendi...
Bir kalem olsaydım parmaklarının arasında.
Yüreğini dinleyip yazar mıydım;
Yoksa benim yazdığıma bakarken
Bende gözlerine bakar mıydım bilmiyorum.
Yazını bitirme diye tutukluk eder;
Ara sıra silik yazar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!