yasaklığına ak çizgiler çiziyorum sevgimizin
uzaklığına köprüler kuruyorum sevgiden gel
bir kez doğar güneş gözbebeklerinde kişinin
bir kez aydınlanır yüreği
kurşunla korkunu
Ellerinde binlerce genç insanın kanı vardı. Bu kanı yurdun dört bir yanına bulaştırarak ülkeyi on yıllarca kafalarına göre dizayn ettiler.
Güçlüydüler, mağrurdular, sözleri kanundu. Halka çok zulmettiler. Halkın çocuklarını katlettiler.
Çok ah aldılar çok. Ve giderek güçlerine tapar oldular. Kendilerinden başka hiç bir şeye değer vermediler.
Demokratik toplumlarda her birey onaylamadığı şeyi yasaların kendisine çizmiş olduğu sınırlar içinde protesto etme hakkına sahiptir. Ama hepsi o kadar daha fazlası terör olur.
Yine aynı zamanda hiç kimse kendi protestonu yaparken başkalarının haklarına tecavüz etmek, onlara zarar vermek gibi bir hakka da sahip değildir. Çünkü kendisine ters düşen, istemediği, onaylamadığı bir şey bir başkası için doğru olabilir.
Buna da saygı duymak zorundadır. Aksi takdirde kendi fikrini dayatmış olur ki böyle bir davranış hiç demokratik değildir.
düşme eteklerime benim
dizlerime sürünme
sen asıl
ürperen yüreğimi sar sımsıcak
bunaldım yalnızlıktan
gün olur zaman biter
gün olur eğilir başlar
gün olur kimse kalmaz
sen ve Allah'tan başka
gün uzar gölge büyür
Güzel düşünürsen güzel söylersin. Güzel söyleyenin dilinde söz tatlılaşır sevgi doğurur.
Ve sevgi, kişinin, hayatın ona getirmiş olduğu zorluklara daha kolay katlanabilmesini sağlar.
Bu nedenle güzel düşünmeyi ve bundan elde edilmiş güzellikleri hayata yansıtmayı ilke edinmiş kişi yüce gönüllü olur.
Âdem aleyhisselâm Şeytan tarafından kandırılan Havva validemizin telkinlerine kanıp kendisine yasaklanmış olan meyveyi yiyerek Allah’ın (c.c.) emrine karşı gelmemiş olsaydı Havva validemizle birlikte Cennet’ten çıkartılıp Dünya’ya gönderilmeyeceklerdi.
Ve tabi bu durumda sonsuz bir hayatı Cenabı Hakk’ın (c.c.) onlara lütfetmiş olduğu şekilde yaşayıp gidecekler ama nasıl büyük bir nimete kavuşturulduklarının idrakine de asla varamayacaklardı.
Ne zaman ki işlemiş oldukları günah sebebiyle Dünya’ya gönderildiler, işte o zaman ne kaybettiklerini anlayıp, idrak ettiler ama iş işten geçmişti.
gün düşer zambakların üstüne
ve ben
hâlâ sana hasretim
etme gel
gün düşer ömür biter
hayalin gözlerimde şimdi
dondu beni izliyor
o eski pikaptaki plak
senin şarkını söylüyor
ne çabuk geçti zaman
bu yorgun bezgin ruhum ağır ağır ölüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!