I
Kuytuların kursağına iliştirilen
Eksik bir tan üzeriydi karlı dağlara çocuk gülüşüm
Ah o ateşi ayartan ayazların kuması
Ah o isyânımın mührü
Sevincimin kefareti hüznüm
gözlerini tanıyorum
okyanusça konuşan gözlerini
içinde ışıldayan
Bir tas su içimidir takvim oluğundan süzülen yıllar
Ölümle nefesin hoşça bakıştığı
Kimi zamansa dertleşip ağlaştığı
Yâ'sin ve güvercin konağına ışık tutan aynalar
Ay kurusu ahşap zamanlar
adın bir öykünün rengiydi
nesli unutulmuş yoksul düşlerimin
en ücra kentiydi
yasak anların ölümcül şafağında
Kaç rengi vardır sessizliğin
Susma!
Şu ateşe konuşmayı öğreten dağ aşkına!
Kimdir dilini kanatan
Kimdir yüreğindeki cevhere pası tutturan
Eriyen bir melâlin
hangi gözlere değdi yıldızlı gülüşlerin
ben yoluna minnetle serilmiş zifiri bir gölge iken
hangi sahranın bağrı yandı ateşlice bakarken
...
seni bir vadinin bilgeliğine yemin ederek
bembeyaz bir zambağın
neslinden yaratmış Allah
gözlerin gök düşesi
tenin kar beyazından
saçların ipek yolu
gülüşlerin ilkbaharın öz kardeşi
Tanrı'nın ilk günkü eseri gibisin
henüz ilk adımlarını atan çocuk gibi saf ve sevecen
Sanki bir masaldı
Sinsiliğinde mahremin,
Üşüyen susuşları yalandı
Bir nefeslik can yoluna kıyımların
Hatırların insafına kalan
Sen kaybı vakitler talandı
...
çarpar gecenin çatayazında
yıldızlarla sevişirken şakağım
inzivanın simsiyah çarşafında
delice bir sevda ile aranır mum ışığı
Son derece etkileyici söylemleri vurucu sözleriyle üst düzey şiirleri olan değerli Şairi tanımış olmaktan dolayı bahtiyarım...
Şairin şiirleri kadar, şiirlere yaptığı yorumlar da takdire şayan,
Gönül kaleminize saygımla..