Sonbahardayız kalbini yakan külleri dağıtmaz mı? Bu rüzgar...
Biliyorum acıdan kaçmak büyütmüyor içimdeki çocuğu,
Yaşamak hangi devirde kolay oldu ki, kan kaybından gözleri kapanan ötzi'yi hatırlarım...
Hangi avcı yaralamıştı seni, tereddüt etmediler mi?
Bir duygusal açlıkla mı kıydılar sana... yoksa kirli oyunların bir kurbanı mı oldun sende?
Ruhumdaki ağırlık bedenime sirayet ediyordu,
Bazısı kör ,bazıları bu gerçeği görüyordu,
Hayat , zaman denilen hükümdarla bitiyordu,
Şimdi değildi ama o yaşamaktan bıkıyordu.
Ruhun , üzerimde karanlık bir tesir,
Titriyor.. lambadan gelen ışıkla gölgem,
İşgal altında ruhum kalmadı hiç güvenli bölgem..
İnsan çıkar karşısında ne kadarda bükülgen,
Zalimsin... zebansın.. sanma kendini ülgen..
Unutuyorum baş harfinle başlayan kelimeleri,
Senki geceme "kutup gündüzüydün",
Karanlığı.. karamsarlığı yakardı gülüşün..
Dokunduğun herşeyi iyileştiren ellerin,
Bir kara delik timsali olan göz bebeklerin...
Binlerce şair andı.. değer verdiğini,
Bastığın yerlere ölümü götürüyorsun,
Zaman sana bir hak tanıdı.. vazgeçmiyorsun.
Çiçekleri sevmezdin, kaostan besleniyorsun,
İçin rahat değilse, kimseyi rahat ettirmiyorsun.
Hizmetkarlar kan.. ter.. içinde,
Her bitti dediğinde ..Lazarustan çıkmışçasına hucum ediyor dertler,
Günahının.. kaçıncı kefareti bu ödediğin.. her düşündüğünde ruhun dayanmaz terler.
Islanıyor ruhun ve artık beyaz değil ne bilsin ki eller.
Gecede saklıdır.. o zaman ortaya çıkar kederler..
Zaman bize olabilecek en büyük hayinliği yaptı,
Madundun mahrumdun masmavilikten,
Mekansız, makamsız mahkemesizdin,
Mademki mağdurdun mayandaydı maşalık,
Mahfuzenlikle mağfurlanmış mahkumiyetin.
Mabut'tandı mağşuş mağmumluk,
Elimde kurusu çiçeklerin, sen bana menekşenin kokusunu soruyorsun,
Gideni yol değiştirirdi, kalanı ise zaman biliyorsun,
Yolu gitmek mesele değildi ,yolda karşılaştıklarındı.. anımsıyorsun,
Giden giderdi ama geldiğinde,gittiği gibi bulacağını mı zannediyorsun?
Konuştuğun lisanı kimse anlamıyor muydu?
Menengiç kahvesi gibi olcaktı,
Onda iken özgür olduğumu hissettirecekti,
Çünkü menengiçler yükseklerde yetişirdi,
Menengiç gibi çiçeklenip , çiçek açması hoşuma giderdi,
Ojeli tırnaklarına gerek yoktu , sadede yakışırdı elleri sakallarıma.
Gördüklerindir kalbine tesir,
Fikirlerinde dolaşan bir esir,
Ruhun ise bundan müteessir,
Her damlada birikiyor çirkinlik,
Bunu gördüğünde geliyor irkillik,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!