Bu kaçıncı s'ondu,
Elimde kalanlar onda,
Serçe pencereye kon'da,
Ne getirdin söyle ondan,
Çikolata kutusu elinde,
Belkide yanılsamaydı herşey..
Artık bakarken siyah..beyazın.. önemi kalmamıştı.
Bilmediğin duvarlara çarparak öğrendin sınırları,
Yaşamak bu olmamalıydı değil mi?
Anlam arayışları ile tükenen bir ömür,
Ben bu şehri içinde sen varsın diye sevmiştim,
Kalem tutan ellerini , gün batımına bakan gözlerini sevmiştim,
Sayfalara dökülebilir miydi yalnızlığın,
Yaşadığın müddetçe yalnızlığımı da sevmiştim,
Bataklıktı bu şehir, sen ise burada açan bir çiçektin,
Ben bataklıktaki çiçeği sevmiştim...
Kaç şair seni anlatmaya zorlandı ...bilmiyorum,
Yokluğunu anlatmak için kaç kalem ,kaç kağıt gerekirdi onuda bilmediğim gibi...
Zaman bunu anlatmak ve insanlar bunu anlamak için uygun muydu ondanda emin değilim.
Güzel olmadı bu kadar bilinmezlik, sen sade ve anlaşılabilir şeyleri severdin ...
Ben ise sırf sen sinirlen diye bilmediğin kelimeleri sorardım sana ..
Sinirlenirdin ..hatta kızardın bunu yapmayayım diye...
Geceye eşlik eden günahımsın,
Ay'ın diğer yüzündeki sıyahımsın,
Hep değil.. elde bir tek kalanımsın,
Heba olup giden uzun zamanımsın.
Derinlerde bir hüzün...
Düşüncelerinin,fikirlere dönüşmesi kadar sancılı.
Beraberken konuşamamak kadar, yalnızken özlemek kadar acılı..
Yutulur muydu söylenen sözler,
Sokak başında.. eli kalbinde..bir çocuk bekler.
Neydi onu bu kadar heyecanlandıran?
Te ez kuştım bî kêran,
Dîlo xeman bî dêran ,
Şev sarê lî şkêran,
Veger zêman xrabe
Kuşatma altında kalbindeki şehir...
Surlarında kocaman oyuklar var,
Düşmanların acımasızca saldırısı karşısında ne yapsın kentin sakinleri ...
Artık güvenli bir yerde kalmadı sebastian...
Yaşamak belkide cılız bir nehir..
Kirlenirdi ellerin ortaya güzel bir şey çıkarmak icin , mutlu olurdun gülen ve neşeyle bakan yüzler gördüğünde...
Tablolar yapardın saatlerce ince ince... elindeki neşter ile ince kesikler atardın resimlere...
Kalbi hep önceden yapardın , katman ve geçişleri üzerine nakletmek için ....
Kaç kişi kıskanmıştır yaptığın ince işçiliği , elindeki neşter ve kalem olmak istemiş midir bakanlar?
Bir keresinde bana en çok zorlandığın tabloyu göstermiştin , "isimlendirilmemiş bir sanat eseri mi olur?" Demiştim ...
Tılsımdı teninde taşıdığın,
Terkerkedildin tek takıldın,
Tehdittin tahsisli tahakkukun.
Temelden tadilatta takvan,
Tükendin toprakla tersleştin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!