Biliyorum sonsuza kadar sürmeyecek bir rüya bu,
Seninle karşılıklı yaşlanmanın hayallerinde bul beni...
Hediye ettiğin kalemi tutan ısısını kaybetmiş ellerim,
Bilinmeyen bi yerde kaybolmuş ruhum sahipsiz...
Belirsizlik kuyusundaki karanlık kadar dipsiz,
Zamanı harcamanın verdiği sarhoşluğu hâlâ yaşıyorum.
Her seferinde, ağzımda bir acı tat bırakıyor.
Bu tat yaşadığımı hatırlatıyor bana.
Var olmanın sancısı , her başladığında cebimdeki zamanı tüketiyorum bildiğim ve bilmediğim diyarlarda.
Sana sarılabilmekti sebat,
Selamlayabilmekti seninle sabahı,
Samimiyetsizliği sabit seçmeden,
Sabunköpüğü sahteydi,
Seçilmişti soyun ,su sadeliğinde.
Kaç zaman geçmişti ..ruhunun çektiği bu ızdırabın üstünde?
Gezegenler dizilişi mi şaşırmıştı.. sen küstüğünde,
Bahçedeki kan çiçeklerine dokunduğunda..sessizliğin üşüttüğünde.
Durdun, baktım yoktun sen,
Bu çölde bedevi miydin sen,
Bu kaçıncı s'ondu,
Elimde kalanlar onda,
Serçe pencereye kon'da,
Ne getirdin söyle ondan,
Çikolata kutusu elinde,
Belkide yanılsamaydı herşey..
Artık bakarken siyah..beyazın.. önemi kalmamıştı.
Bilmediğin duvarlara çarparak öğrendin sınırları,
Yaşamak bu olmamalıydı değil mi?
Anlam arayışları ile tükenen bir ömür,
İnsanlara karşı sağırdın.. fakat seni duymalarını isterdin,
Bu kaçıncı sessiz çığlığın.. bilinmeyen,
Belkide sadece avuçlarına huzur'un dolması mutluluğun...
Herkesi düşman ettin kendine... herşeyi kadere yükleyip..
Kibirle ektin kalbine çiçekleri,
Ben bu şehri içinde sen varsın diye sevmiştim,
Kalem tutan ellerini , gün batımına bakan gözlerini sevmiştim,
Sayfalara dökülebilir miydi yalnızlığın,
Yaşadığın müddetçe yalnızlığımı da sevmiştim,
Bataklıktı bu şehir, sen ise burada açan bir çiçektin,
Ben bataklıktaki çiçeği sevmiştim...
Kaç şair seni anlatmaya zorlandı ...bilmiyorum,
Yokluğunu anlatmak için kaç kalem ,kaç kağıt gerekirdi onuda bilmediğim gibi...
Zaman bunu anlatmak ve insanlar bunu anlamak için uygun muydu ondanda emin değilim.
Güzel olmadı bu kadar bilinmezlik, sen sade ve anlaşılabilir şeyleri severdin ...
Ben ise sırf sen sinirlen diye bilmediğin kelimeleri sorardım sana ..
Sinirlenirdin ..hatta kızardın bunu yapmayayım diye...
Geceye eşlik eden günahımsın,
Ay'ın diğer yüzündeki sıyahımsın,
Hep değil.. elde bir tek kalanımsın,
Heba olup giden uzun zamanımsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!