Yüz senedir biz köylüyüz efendi,
Haniya köylü milletin efendisiydi,
Kazan büyük geldi nafaka azcık,
Bu ülkede yüz senede kaç kazan devrildi.
Avrupalıyız olduk hepsi tas tamam,
Ruhlar mı ölür yoksa beden mi sence,
Neden kaybolur ruhum sen gelince,,
Ruhsuz beden olur bana büyük işkence,
Boş bir ev gibi kalır sensiz bedenim.
Yaşayan mı ölüdür, ölüler mi yaşar hayatı,
Sorulur mu insana bu yürek koca deniz,
Boğar her gün biraz mahşer karanlığında,
Ne desen evet dedim bıraktım beni bensiz,
Cehennem çukuruna attın en zor anım da.
Ne sen sensin ne ben ben buluştuk ortalıkta,
Bir Bayram çektin gittin,
Tam Bayram namazında,
Bu kadar küskün kalmak...
Nedir? neyin amacında.
Uzun boyunla salındın,
Göklere yükselecekti,
Güz gelmese ekilen Buğdaylar,
Yılları durduracaktı saatler belki,
Yürümeseydi saatle zamanlar.
Neyin ümidini tutuyorsun hala,
Vuslat çürütür bizi ayrılık çürütür,
Sevda çürütür bizi, yalnızlık çürütür,
Sen çeker gidersin ardına bakmadan,
Beni ise ihanet çürütür vefa çürütür.
Sen dağların yalnız çoban Heidi'si,
Gel davet ettim seni yanıma,
Çık gel görmeye adım adım,
Çok zaman oldu bak görmeyeli,
Can'da arar seni can adım adım.
Bir kahve içersin hem ayak üstü,
Bir düğün çalıyor bizden uzakta,
Nereden bilecek benim derdimi,
Ölüm gelmiş kaşla göz arasında,
Davulla mı yollarlar sizde öleni.
Sallanır mı tabut üstünde bayrak,
Hastamısın adamım nedir bu neşeler,
Bu devir de inan, ancak deliler güler,
Borç gırtlağa çıkmış düşünceli haneler,
Bu devirde haline ancak deliler güler.
Sorma Mehmet amca yine icraya düşmüş,
Özgürdük dağlarda Güvercin gibi,
Kırlara koşar kuzuları güderdik,
İşimiz olmazdı parayla pulla,
Öyle demokrasi ayağına gelmezdik.
Sokakları yakarlardı demokratlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!