Sevdalıysan bir mendil at nehir'e,
Gönlünü sakla sevdanı at nehir'e,
Nice yanan var sevda uğruna can,
Ne gerek var deme dönüp gönülle.
Geçmişi at, geleceği at, umudu at,
Hep yalan söyledi kol saatleri,
Yalnız başına bırakıp sormadılar,
Boşa verildi zaman randevuları,
Beklenen sevgililer gelmediler.
Bir Azrail gecikmedi randevuda,
Bizim köyün türlü türlü hali var,
Anlatsam anlamaz akıllı olan,
Alisi var Velisi var bir de Nebi var,
Anlatsam anlamaz akıllı olan.
Zibet dediklerin Nebinin eşi,
Kara kaplı defterine bir bayram,
Yine ekledin mi bilmem sevdiğim,
Gelir diye diye yollarımı erkenden,
Yine bekledin mi bilmem sevdiğim.
Şafak mı sökmedi, gecemi bitmez,
Benimde dedem vardı zamanında,
Bacadan girmezdi Noel Baba gibi,
Hediyeler de getirmezdi her zaman,
Cebinde sadece bana şeker taşırdı.
Ne kırmızı don giyerdi ne haçı vardı,
Beyazlar içinde geldin kollarıma,
Bulutlardan esen perdeler vardı,
Benim sevgim temizdi her şeyden,
Yavaşça gökten süzülen karlardı.
Ne beni terk ettiler nede ihanet,
Bilmiyorum bende sabır mı, iş mi,
Her üzülenlere dost oldum kaldım,
Bir çiçek açmış kendi bahçem de,
Oysa düşlerimle ben Kış'a daldım.
Gitti dostlarım hep belirsiz yollara,
Hiç konur mu sevgi mezar taşlarına,
Düşman olur mu bir baba evlatlarına,
Bazen bir Alo, bazen selamdır baba.
Bazen hastalıkta bazen Bayramda,
Unutulandır Baba.
Elinden ekmek yer onlarca evladı,
Bir dere vardı bir dere bizim köyde eskiden,
Coştum mu suyu ile deli gibi coşup akan,
Bir dere vardı bir dere bizim köyde eskiden,
Aktıkça göz yaşına ortak olarak ağlatan.
Bulanırdı taşardı yollar, dağlar sel olur akardı,
Geçmişim yüklü bir kara tren,
Bir vefa görmedim ellerinden,
Hep acı madeni doldu yüreğim,
Bir elveda deseydin giderken.
Gittiğin gezdiğin şehir yabancı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!