Hüzünlü bir köşkte eski pencere,
Pencereden bakan yaşlı bir kadın,
Bu pencereden bakar kırk sene,
Ayrılması zordur sevdiğinden insanın.
Hemen merdivenden çıkarken yanda,
Sorma bu fısıltılı, gürültülü şehirde,
Neler yaparsın, neler beklersin diye,
Ömrün geçer bu yıkık konaklar da,
Bir sevdan bir mazin kalır geçmişten.
Liman yok Gemiler geçmez sahilden,
Nereye gitsen elinde bir Gül,
Hasret çökmüş yaşlı sinene,
Ne ömürler geçirdin bu köyde,
Kaç çocuk büyüttün memlekete,
Ah çekip dağlama yüreğini,
Otur da bir şiir yaz dünkü zamana,
Neler değişti yaradılıştan bu yana,
Medeniyet diye kandırmışlar bizi,
Bunca yıl zulmederken, zalim insana.
Kuşları vurdular kırarak kanatlarını,
Gel de gönlüm eğlenmesin,
Dert benim dermanım olsun,
Bırak geçmiş geçmişte kalsın,
Kapımı çalıp bir merhaba de.
Oyalanır durur dünle bugün,
Esti Kıbleden serin bir rüzgar,
Yaktı yüreği donarken beden,
Toplandı gökyüzüne kara bulutlar,
Haber getirdiler Aksa mescidi.
Müslüman perişan mahzun diyordu,
Bu gece senin misafirinim,
Hangi saatte gelirim belli olmaz,
Koy sobaya kara demliğini,
Kavuşursak artık ayrılık olmaz.
Bu gece senin misafirinim,
Mecnunu kızgın çöllere düşürmüş,
Leylayı Mecnuna neden küstürmüş,
Bolu oğlunun bile başını kestirmiş,,
Müsebbip sebebi aşk değil midir.?
Kime sorsan Kerem Aslıya yanmış,
Soldurdun da meydanı pazar mı ettin,
Sen bende söyle ne bırakıp da gittin,
Bağ olmayınca ne satarsın sen felek,
Müşterisiz pazar kurdun da ne sattın.
Güllerim zardadır her Gülüm solgun,
Birkaç adım ötede toplanan o kadınlar,
Mahallenin her yerinde dedikodu yapanlar,
Kiminin kızı şöyle kimisi etmiş böyle,
Ne bitmez bir çene var nasıl bu insanlar.
Filanın kızı kaçmış filanın malı artmış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!