Üzmüşsün, kırmışsın duydum ki beni,
Olsun olsun be koçum varlığın yeter,
Ben zaten ne zaman üzülmedim ki,
Olsun olsun be koçum varlığın yeter.
Hem onu yalanla kandırdım demişsin,
Ey! dildare gönlüm ne bu sendeki huzur,
Ölüm gelecekse bitmelidir artık bu gurur,
Bir sahilim denizde her dalga beni vurur,
Sen hala yaşarmısın bensiz sevda peşinde.
Yüreğimi alıp da uçtun mu gökyüzüne,
Kalın bir perde ve uykusuz Çınar,
Derenin coşması hani ne işe yarar,
Yıllar yaşlandırmış göz perdelerini,
Ömrünün son kalanı kapıya bakar.
Dalları sallar üstünde yaşlı Çınar,
Bir ayağın kayar düşersin yerde,
Yürümeyi öğrenirsin düştüğün yerde,
Dağlar sıra sıra dizilir giderken yola,
Bu yolda yaşlanırsın bir hiç uğruna.
Saatler durmaz gider akrepler sokar,
Ah saymadım bilemem kaç bin yüz kanat vardı,
Kimini rüzgar kırdı, kimini dost sandıklarım,
Yürekse delik deşik kaç bin yüz kurşun kaldı,
Benim ki yaşamak mı sanmam bir serserilik.
Sinesine bağlandığım sen ey elleri narin kadın,
Vurur ahşap bir karanlık,
Beni bırak git yalnızlık,
Perdelerim matem yüklü,
Benim derdim bir ömürlük.
Sanmam dinmez bende acı,
Bir Serçe kondu yaşlı kadının penceresine,
Yavaşça vurdu cama bir rızık beklercesine,
Kadın bastona dayanarak açtı tülden camı,
Bir avuç darı saçtı pencerenin bir köşesine.
Sonra iç geçirdi dedi ömürde böyle gitti,
Ne ben konuştum ne sen dinledin,
Zaten tek sen haklıydın alemde,
Bilemedim kusuruma bakma Cemile,
Psikolojim bozuktur bana aldırma.
Evet uygun değil Perdeyle Tüller,
Yüksek duvarlar var etrafım çelik kale,
Esir ettiler en sevdiğim gün ışıklarını,
Ruhumda bir şair duygularını yazar,
Ruhi bunalım geçer her bir kelimesi.
Sende ayrıldın ne yapsın buna sevgi,
Bir Tablo gibi aklımdasın,
Bu saatlerde çıldırtır gözlerin,
Bu saatte durur zamanlar,
Bu saatlerde atar yüreğim.
Sabah telaşı gibi uyanır düşler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!