Git ellerin ol bir daha gelme,
Devrilsin dizeler senle sessizce,
Sevda çiçekleri kurusun, solsun,
Sana olan sevdam artık kaybolsun.
Git ellerin ol bir daha gelme,
Şimdi tek ışığım yağan karlar,
Gece yarısı çökmüş zifiri karanlık,
Perdeler sarhoş perdeler varoş,
Pencerelerde bir ışık huzmesi,
Tek ışığım gökten yağan karlar.
Yıldırımlara doğru koşuşan kuşlar,
Alın yeryüzünde sizler de savaşın,
Yüksek yüksek kulelere dikin yuvayı,
Şen olan ormanları biraz siz yakın.
Çekip çekip kafaları sokaklarda,
Bir serin rüzgar gördüm,
Esti geçti bizim bağdan,
Arkasında bir el gördüm,
Gel gel etti el yavaştan.
Gitsem sıyrılır günahlar,
Sarı dağlar çiçeklerin soldu mu?,
Ömür bağın viran olup da geçti.
Benim derdim ciğerini yordu mu?
Gözlerinden yaş doldu da geçti.
Sırım sırım ben saklarım sırrımı,
Bu akşam zaman durdu gözler konuşacak,
Bu akşam duvardaki isli lambam yanacak,
Sen susacaksın bende susacağım öylece,
Bakışacağız bir zaman gözlerimiz konuşacak.
Bazen bir ummandan çıkan inci bulacağız,
Soframda senden gelen bir karanfil kokusu,
Ve kollarımda uzanan o gözlerinin uykusu,
Aylardır hasretim sana nasıl söylesem bilmem,
Uzat elini elime buluşsun artık bu küskün eller,
Çalsın Gramofonumuzda bir buluşma Türküsü...
Gül sevgi kokar mı bilmem sen gibi,
Batar mı elleri gönlüme diken gibi,
Cennette her yer Gül kokarmış sevgili,
Bulunur mu sevgili kokusu senin gibi.
Köşkler, Güller, Ağaçlar hem bahçeler,
Sararmış dökülmüşsün öz benliğinden,
Boynunu bükmüşsün aşka yeniden,
Sen demi seviyordun beni gizliden,
Neden boynunu büktün Gül yaprakları.
Bülbüle sitem mi ettin böyle solgunsun,
Gurbet sen beni bir gün yersin yersin bilirim,
Gelip mezar taşıma bağdaş kurar yürürüm,
Ne sen bana deva nede ben sana derdim.
Bir dağda zirvenin başına çıkar seni yorarım.
Sen çalarsın ömrümü, ben taş atarım sana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!