İki İstanbul inşaa ettim dar-ı dünyamda...
Biri iki yakası bir araya gelmeyen İstanbul,
Diğeri şairleri kendine aşık eden İstanbul.
Söyle şimdi sen hangi İstanbul'lusun...
Seni sevmek isyan,
Yeniden diriliş,
Sokakları işgal etmek.
Tek kelimelik slogan ;
"Haykırış",
Şehirler yakmak,
isyankarım ulan böyle düzene,
yıkmazsam namertim.
asi diye kınayacaklarmış,
utanırsam namertim.
girmişim ulan bu yola,
yara değil midir iyileşir z'amanla,
giden gitmiştir lakin, yürekte bir ömür izi kalır.
Bir boşvermişlik var içimde...
Gözlerimin tımarını,
Kar tutmaz dağın bizarını,
Faili mechül ölümün kibarını,
Bana dair her ne varsa topladım, bir bilinmeze gidiyorum...
Hatıralar bırakıyorum kanayan pençe izleriyle,
Kabahat yazmamdaysa evet kabahatlıyım, yazdım...
Kabahat yerini yadırgamandaysa sebebi ben değilim,
Ben sadece sevdim...
Halim amansız, umutsuz ve mutsuz,
Karanlık bir geçmişin günlüğüyüm.
Daha dün dallarım çiçek yüklüydüm,
Bugün yemyeşil bir kabristan yoluyum.
Kabzasız silah gibi tutma beni.
Ya adam gibi elimi tut, ya da git meşrepsizleri tut.
Herkes gitti ben kaldım
Yaprak döktüm dal kaldım
Dünyayı kendine han gören felek
De hele bu ateşte kaç asır yandım
Eylül mü seni şiir yapan, şairler mi eylülde seni anlatan.
Güneş mi gözlerini kıskanan, gölgen mi nehirleri yutan.
Gece mi beni sana çeken, ayyüzün mü gecemi aydınlatan.
Bilmemki kaç ayça eder göğümden inip, denizle gülüştüğün.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!