soyu bozuk ata küheylan dersen, 
dağlar gönül koyar, yollar incinir.
baldıran potuna gülistan dersen,
karanfil, sümbülü, nergis incinir.
İncinmez deme, toprak incir, su incir, ağaç incinir 
Taş deyip geçme, gediğine konulmayan taş bile incinir...
Baharım gelmez, hep zemheriyim
Dem olmuş hecenin lâl cevheriyim
Efkârlı dağların bir benzeriyim
Kırlangıç göçümü çeker giderim
Hergünüm bir çentik, soldu çiçeğim
Tutturduk yürek ucuna bir inci taşı, yel vurdukça kanatıyor...
Dünya denen postta gözüm yok benim,
Arınlım, duruldum, gönlüm hoş benim,
Ya Hu Ya Hak kapında eyleme ilhak,
Ya Hu Ya Hak külümü harımı eyle infak.
Toprağa diz çöktüm, egom yok benim,
Kar dağlara, ay geceye, sen de en çok bana yakışıyorsun inkar etme...
Münafığın taharetsiz aldığı abdest gibiydi gidişi.
Dönülmez yoldan gitti,
insafsız.
Atı nalsız ve yularsız.
İnsan... 
İnsan deyip geçmemek gerekir efendim..
İnsan da bir yıl, dört mevsim gibidir, yaşayana.
Yaşarken, güzel hayalleri olmalı..
Ağlarken bulutlar eşlik etmeli, hüzünlenirken kuşlar can çekişmeli...
Mesala güzel sevmeli...
İnsan biraz şiir kokmalı. 
Biraz bahar, biraz çiçek,
Şahikanın selvisi,
Çam sakızı kokmalı.
İnsan biraz güven kokmalı,
Akşam saatlerinde yazdım. Yeni bir eser ortaya çıkarmak için hiç malzeme sıkıntısı çekmiyorum.
Vicdansızlardan merhamet fukaralığını,
Hakkın karşısında kör olan gözleri,
Zulmün karşısında lal olan dilleri,
İlmi ile amel etmeyen alimleri,
Kadına ve çocuğa şiddete karşı sırt çevirmiş toplumları bir araya getirerek,





Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!