Güle dokunsam alı soluyor
Yüreğe dokunsam moru kuruyor
Bir kara bulut ki gözünden öptüm
Günbegün ellerim hüzün kokuyor
Sen şiir olsaydın, bir ömür seni okurdum,
Yine de hüzzam nağmelerine doymazdım.
Evlek evlek huzur ekin.
Gelecek nesiller lalezar renginde huzurzar biçsin.
misafir bir kuştum, yoruldum çalına kondum
ne çalı benden bir tüy, ne çalıdan gül umdum
ne çalı bahara son çiçek, ne ben ona sondum
sessiz bir dumanım, huzur istiyorum yurdum.
değer bilmezlere göynümü, ruhumu yordum
bir hilkat içinde yandıkça yandım
harlı ateştim, kül olup söndüm
firkatı cem edip sineye gömdüm
hicazkar makamda söz kaldı dilde.
kuşlar ülkesine göçüşün iş mi
Gözlerinin yeşili, denizin derinliklerinin yosunuydu.
Ayrılık teninde ateş,
Kalbi bedenine düşman olmuştu.
Gittiği diyarlar, düştüğü çukurlardan ölümdü.
Saçları darma dağın,
Elbisesi baştan ayağa sırılsıklam ıslaktı.
iki yüzlü, kirli bir dünyada yaşamaktansa,
onurlu bir şekilde ölmek, vefasızlığa yazılmış en güzel şiirdir.
Dervişhane ocağında pişmiş gönül uslanmaz.
Kelam_ı tevhidin şüle_i nuru vurmuşsa kalbe,
Aşk ateşinde küle döner halvet_i devranda ,
Aşıklar çemberinde, İbrahim'ce yanmalar.
ezelden beri papatya çiçekleri
kubbesi yıkık bu şehirde açar.
sen ağaran göğü, bense naçar
içimde bir kuş hep sana uçar.
.... Ve şu an seni düşünüyorum dünyanın ücra bir köşesinde
İçimdeki kuşlar sana uçarken...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!