Yüksek dozda eylül soluyanların zihinleri asparagas haber üreticisi gibidir, sürekli olmayan şeyleri üretir...
Bu yüzden şairlerin yazdıklarını fazla kaaleye almayın...
Âh benim kursağımda kalan belam
Yıkık minareden yayılan son selam
Ben seni dem dem müjganla sevdim
Sükutun âsudesiyle etmedin kelam
Yeni ışkın vermiş körpe bir daldın,
Ben seni yar diye sineme sardım.
Bad-ı saba ile kokunu saldın
Sen benim yurdumu ateşe saldın.
Böyle mi olacaktı senle sonumuz,
göz mavi yeşildir aman
güzelliğin ne de yaman
erciyes'te sisli duman
erzurum'da kar gibisin.
seni seven bizim oğlan
Bugün de bir başkayım.
Sensizliğin, güneşsiz ve kurşuni sabahında.
Özlemin avaz avaz,
Çatallaşmış nefesimde.
Yüreğime sabır giydiriyorum,
Yolumun sonsuzluğunda.
mevsimsizdir sevda, ateşten kuyu,
sükutu derin.
seveceksen, yerden ekmeği alıp, üç kez öpüp başına koyar gibi seveceksin.
ezber yapan öğrencinin rüyada tekrarını yapar gibi seveceksin.
severken, zamanı aşacaksın, hudut ihlali yapacaksın, kendinden geçeceksin,
mesala o an kendi ismini unutacaksın.
Felek bahtımıza vermiş bir hüküm
Bu nasıl avcılık de hele gülüm
Orucu dudakta söz düğüm düğüm
Var mıydı ayrılık de hele gülüm
Avuç avuç direniyorum
suskunluğuna,
sen sustukça, ben şair oluyorum,
göynümü kor eden
revnaklığına.
Ayarı bozuk vicdan terazisinde insan tartanın, mutlaka darası çalıntıdır...
Bir Ayasofya ki kalıcı beka
Kaç bin ezana şahit, daha kaç defa
Yükselir semaya inceden seda
Vakt-i cumayı eylersin eda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!