Şimdi kalemi alır bir şiir öldürürdüm
Denizleri ıslatan sözlerle amma
Sen de biliyorsun ki su yangını söndürmez
Su bile yanmıştır erişilmez gözlere...
gözyaşım üstüne dökülür hüznüm
öldü özlem çiçeği, şimdi öksüzüm
ne zaman atımı kuzeye sürsem
bil ki orda deniz kuşları sızım sızım...
Derin kadınların bakışı hüzündür, şiir sever
Erkekler böyle kadınların gülüşünü sever
gözünün nuruna bir kuş tünemiş
gün doğmuş dağında şiir yeşermiş
yetmişbin nehirde yıkasam gönlüm
yine de kapına olamam derviş...
su içmiş buluttan yağmur eprimiş
Yokluğun baldıran zehri,
Nefes almak ne mümkün.
İçerim zemheri fırtınası,
şahikamda çığ kopar.
Meşayihler misali keramet gösterirken,
Mest olur dervişhan ruhum.
dipsiz kuyulardayım, vur rücu'mdan
kuka dalından tesbihiz, tut ucundan
sen dağ meşesi ol, ben derviş-hane
her dem us'un tütsün can-ocağımdan.
Şu gönül dağının arkası yar mı
Çiçeği buz tutmuş tepesi kar mı
Çaresizliğimi Ferhat duymasın
Kanayan yaramın çaresi var mı
Söyle eyy sevgili dahası var mı
DİJİTAL
İnsan, yaratılış gayesi olarak köleleştirilmek değildi.
Gezegen, para patronları tarafından dijital metaryallerle donatılarak,
Beyinler tek merkezli sistem tarafından yönetilirken,
İnsanlar, asıl yaradılış gayesinden saptırılmış, yarı robotik bir hale dönüştürülmüştü.
Bahar sana çok yakışmış dediler,
Binbir çeşit balözünden dediler,
Ömrü mealimi yazdım da geldim,
Bin güneş doğumu öteten geldim.
Şarap, şarkı, türküleri döşürdüm
Sümbül, çiçek, mor menekşe döşürdüm.
hani gün batınca üşür ya çiçekler
kıvranırda yorgun deniz sabahı bekler
bakışın aşkın enkazı, ahşap evli istanbul düşler
her asra bahar getirir sendeki bu dilber gülüşler.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!