Biz ölümü dağlarda öğrendik, sizin namerliğiniz bizim fiyakamızı bozamaz...
mor dağların kınalı kızı...
tabiata aşık melankoli
enginlere meyl etmiş ayaz üşüğü çiçek
yaşamı ve doğayı bir araya getiren renk
gök yitiği yıldız
dağın kalbine giren kız
Hangi dağ pınarısın, coştukça akıyorsun
Çay karası geceye köz dökmüş ağlıyorsun
Daha bu sabah suya mutluluğu yazdım,
Ki okusaydın dehlizlere karışmayacaktı,
Okusaydın mavilik olacaktı,
Okumadın ki.
Daha dün bir kaç sözcük yazdım sana,
Üşüyen titrek parmaklarımla,
içimde bir değil bin hüzün var.
bir salkımım, dalımda bin üzüm var.
beni bende arama,
ben bende değilim,
bir benin içinde bin üzen var.
biri de beni ağlatır, bini de
Ha bu yalan dünyanun,
Çivisini sökmişler,
Bu da bir can demadan,
Şu yüreğumi yakmişler.
Sana sevda olali,
dışı kadın içi şıllık
oynaşı var yedi yıllık
şirininden boynuz yemiş
sus pus olmuş dallamalık.
oturmuş teşnede hamur yoğurur
yıldızlar gamzeden ışık soğurtur
öyle bir tatlı ki şerbetten damla
gülüşü karlı dağdan güneş söktürür...
Hele bir sevmeye dur,
Elinde yağlı kendir,
Kurulur katil darağacı...
Ne unutmak kolay, ne beklemek kâr,
Geceler türkü okur, uykular yabancı...
Ayrılık öyle bir acı ki, bıçağın kesemediği tek sancı...
bazen darıdünya bir kişi için var olur,
bazen de koca dünya bir kişinin yüreğine yük olur.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!