Adın aklımdan geçse kanım kaynıyor kanım,
Gönlümün prensesi, benim canımsın canım.
Sen yakın ol, uzak ol; bende yerin sol yanım,
Gönlümün prensesi, benim canımsın canım.
Yokluğun büyük hüzün tadım tuzum kaçıyor,
Gurbetten gurbete savruluyorum,
Yürek yangınımı söndüremedim.
Hep hasret narında kavruluyorum,
Yolumu sılama döndüremedim.
Gece kâbusların düşer peşine,
Korkudan sararır, solarsın gönül.
Kör şafakta uyku girer düşüne,
İkindiye doğru dalarsın gönül...
Kararsızlıkların, karanlığında,
Sevginin güneşi doğduğu anda,
İnsanlar cenneti bulur, dünyada,
Gönül defterine yaz, silimmesin.
Dallarından kopmuş yapraklar gibi,
Gönülden düşenler savrulur gider.
Suya hasret yanmış topraklar gibi,
Her gidenle kalbler kavrulur gider.
İçim de bir, dışım da bir,
Gönül dilim sevgi benim.
Nedir bilmem haset, kibir,
Gönül dilim sevgi benim…
Yalan zırhına bürünmem,
Makam, mevki geçicidir,
Gönüllere girmeye bak.
Kim ekmişse biçicidir,
Alma ama vermeye bak.
İsmini gönlümden sildim bilesin,
Görmesen de olur, görsen de olur.
Sevenin ardından rahmet dilesin,
Ölmesen de olur, ölsen de olur...
Sevgi saygı kalmaz güven yitince,
Zamanın ruhuna ayrı düşenin,
Görüldüğü yerde katlı vaciptir.
Muhalefet edip, yalan deşenin,
Görüldüğü yerde katli vaciptir.
Gül yüzlüm, güzelim dünyaya eşsin,
Göz bebeğim, kalbim senin sarayın.
Gönlümde ebedi, batmaz güneşsin,
Göz bebeğim, kalbim senin sarayın.
Kalbim sende; ya imar et, ya yık at,
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.