Dünya dünya dedikleri;
Muhterislerin cenneti.
Hep içip, hep yedikleri,
İnsan teri, insan eti...
Şüphe, öfke okunu kalpten söküp atmadan,
Dünyamızda hep yeri olacak dikenlerin.
Duygu, düşünceleri anlaşılmaz tatmadan,
Hem bedeni hem ruhu ıstırap çekenlerin.
Vicdan terazim hassas bin tartıp bin eliyor,
Dalkavuklar dizilse de karşına,
Dünya yalan, insan fani ölüm var.
Allah pazar verdi diye çarşına,
Zulüm etme, yardımcı ol yara sar.
Hep gölge düşürüp, halis niyette,
Düpedüz kabalık garez aramak.
Her yardım, hoşgörü insaniyette,
Ne kadar kabalık garez aramak.
Çelik duru gözler bakıp görürken,
Sakatat bekleyen, bir kemik uman;
Güç paylaşımından bıktık el aman,
Yasama, yürütme, yargı toz duman.
...Vatan, millet, bayrak kuruluş akti,
...Sözünden dönene, dur deme vakti!
Cehennem yaşatan bir cennet adar,
Durgunluğum belki oradan gelir.
Yakınım kalmadı hiç kendim kadar,
Durgunluğum belki oradan gelir.
Zaman, anlaşılmaz bir şey,
Kafamdaki sır vesvesem.
Geçsin derim geçmek bilmez,
Akar gider geçme desem.
Deva bulmaz sözle yaralananlar,
Düşman kurşununa bağrını açar.
Kızarmayan yüzle karalananlar,
Düşman kurşununa bağrını açar.
Candan çok sevilen vurunca yere,
Aklımdan çıkarıp atamadım ki,
Düşüncelerimde senin kokun var.
Unutup kaygısız yatamadım ki,
Düşüncelerimde senin kokun var.
Sorun üretenler bir çare bulmaz,
Düşünenler, kafa yorsun isterim.
Yoksulun acısı hiç eksik olmaz,
Bilmeyen, bilene sorsun isterim.
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.