Mevsimsiz muhacir, ayaz yellerle,
Dün gece dolaştım sabaha kadar.
Ellerimde sensiz, solmuş güllerle,
Dün gece dolaştım sabaha kadar.
DÜNYA süslenmiş bezenmiş,
Herkesin yüzüne gülmüş,
Kimselerle evlenmemiş,
Sever, döner çamur DÜNYA...
Kötülük yaşarken gürbüz çağını,
Haraminin, çamur atma zamanı.
Karga yurt edinmiş gülün, bağını,
Servetlere servet katma zamanı.
Köpeğine hoşt mu dedim?
Dünya derdin ne benimle?
Tavuğuna kışt mı dedim?
Dünya derdin ne benimle?
Dünya dünya dedikleri;
Muhterislerin cenneti.
Hep içip, hep yedikleri,
İnsan teri, insan eti...
Şüphe, öfke okunu kalpten söküp atmadan,
Dünyamızda hep yeri olacak dikenlerin.
Duygu, düşünceleri anlaşılmaz tatmadan,
Hem bedeni hem ruhu ıstırap çekenlerin.
Vicdan terazim hassas bin tartıp bin eliyor,
Dalkavuklar dizilse de karşına,
Dünya yalan, insan fani ölüm var.
Allah pazar verdi diye çarşına,
Zulüm etme, yardımcı ol yara sar.
Hep gölge düşürüp, halis niyette,
Düpedüz kabalık garez aramak.
Her yardım, hoşgörü insaniyette,
Ne kadar kabalık garez aramak.
Çelik duru gözler bakıp görürken,
Sakatat bekleyen, bir kemik uman;
Güç paylaşımından bıktık el aman,
Yasama, yürütme, yargı toz duman.
...Vatan, millet, bayrak kuruluş akti,
...Sözünden dönene, dur deme vakti!
Cehennem yaşatan bir cennet adar,
Durgunluğum belki oradan gelir.
Yakınım kalmadı hiç kendim kadar,
Durgunluğum belki oradan gelir.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!