Tuzunuz kurudur, biliyoruz da
Vatandaş perişan oluyor beyler!
Biz ömrün sonuna geliyoruz da
Gençlerimiz işsiz soluyor beyler!
Her şeyi sattınız yaban ellere,
Benden uğrun uğrun kaçan nazlı yâr,
Yüzünü okşatmış seher yeline.
Dudaktan şerbeti alan arılar,
Oğul balı yapmış tatlı diline.
Gönlüne bir başka giren mi olmuş,
Bir zararın neresinden dönerseniz o kârdır,
Suriyeli insanları ülkesine gönderin!
Görüldü ki doku uymaz; reddeyleme hep vardır,
Suriyeli insanları ülkesine gönderin!
Bu güne dek sığındılar; yedi, içti her neyse…
Sırtından inmez semeri,
Uyanmadı bizim eşek.
Belini kesmiş kemeri,
Uyanmadı bizim eşek.
“Deh” diyor kibirli, hodul;
Dinin narkozuyla uyuyan gürûh
Ameliyat edip diksen uyanmaz.
Bu nasıl bedendir, bu nasıl bir ruh?
Bunların g.tünü s.ksen uyanmaz.
Kirpiğinden tutup gözünü açsan,
Bana dinden bahsedenler,
Aman benden uzak dursun!
Özgürlüğü hapsedenler,
Aman benden uzak dursun!
Beyni teslim, aklı azlar
Düşünmeden el sözüne uyanlar,
İşte bunlar öldürecek vah beni.
Şeriatı savundukça bayanlar,
İşte bunlar öldürecek vah beni.
Cahillerin “ben bilirim” demesi,
Anladım ki günden güne eririm,
Su ile yıkanmış şekere döndüm.
Bir sağa, bir sola yalpa vururum;
Dingili bozulmuş tekere döndüm.
Doktorlar benimle oynayıp durur,
Vazgeçtim dünyanın her nimetinden
Bahçesinden geçtim, bağından geçtim.
Ayrıldım her türlü variyetinden
Ovasından geçtim, dağından geçtim.
Kıymetini verdim her bir kıymetin
Göçmen kuşlar göçer gider velâkin,
Leyleği de turna sanma Üstadım!
Dokununca göğe çıkar her sakin;
İkaz eden korna sanma Üstadım!
Yamyamların gözü düşer çiğ ete,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!