Umudum vurdu karaya;
Bitti benim koca ömrüm!...
Ege ile Marmara’ya;
Battı benim koca ömrüm!...
Akıbet gelecek sıram,
Söyleyen doğru söylemiş;
“Gez Dünyayı, gör Konya’yı.”
Rabbim armağan eylemiş,
Bize güzel bir Konya’yı.
Dümdüz ova, yokuş iniş
Bu virüse benden de bir laf ola,
Sürç-ü lisan eyler isem af ola.
Uzak durmak istiyorsak illetten
Elimizde sabun ola, cif ola.
Yüz metrekareye hapsedip bizi,
Dışardan seyredip durdun korona
Yaşatıp en büyük şoku, krizi
Sanırım murada erdin korona.
Biliyorum olamazsın insanî,
Şehir şehir gezip tozan birini,
Bir eve kapatmak zormuş üstadım.
Bulamasam da kitapta yerini,
Suçsuza da hapis varmış üstadım.
İyiyse; sevgiyle, saygıyla aran
Haftalarca yaşanmıyor bununla,
Sıktı artık kovalim şu virüsü.
Kabalığı sevmiyorsa sabunla,
Kibar kibar ovalım şu virüsü.
Sevmek belki işe yarar bilemem,
Disko, parti, eğlence çılgınları,
Sabahlara kadar gezin bakalım.
Kafanıza takmayın salgınları,
Barlarda demlenip sızın bakalım.
Isırmaz bu virüs kodamanları (!)
Ya çıktım Taşköprü'ye, ya takıldım Meydan'a.
Her semtini yıllarca gezip durdum Adana.
Kanal'ında süzülen bir divane balığım
Kurttepende dolaşan deli kurdum Adana.
Şubatlarda tek renk, tek tip Ankara
Beyaz karla, kara bir kış içinde.
Kolay kolay değişmeyen manzara;
Dört bir yan bembeyaz nakış içinde.
Sakarya sabah da yoğun, aksam da
Yüz yıl önce kazanılan zaferle,
Yayıldı dünyaya ünün Kütahya.
Başta Başkomutan, Yiğit Askerle,
Yaşandı en mutlu günün Kütahya.
Yunan dedikleri üç günlük cücük
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!