Tuttum çöpe attım hatıraları
Bir tek adın kaldı senden yadigar.
Zaman az çok kapattı yaraları
Hafızamı hepten süpürdü rüzgar.
Kafa yormak sağlık ve sıhhat değil,
Yamuk- yumuk, eğri- büğrü odundan;
Bir kereste elde ettim sonunda!
Asla ayırmadım, kurdu koyundan,
Gidip bir arada güttüm sonunda!
Talihin elinde esirdim esir,
İşte gelip çattı tekaüd vakti,
Kutluyorum kabul buyur Yılmaz Bey.
Mesai yok; bundan sonra saati,
İstediğin zamana kur Yılmaz Bey.
Anlat anıları geldikçe talep,
Neden sararıp soluyor,
Güllere sor bu sevdayı…
Yazıp çizmek zor oluyor,
Dillere sor bu sevdayı…
Uçup gider söylenen söz,
Ayları yılları saçıp savurdun
Hayatından memnun musun de hele.
Ektiğin ekini biçip savurdun
Hasadından memnun musun de hele.
Ýüzünü görmeden soğuğun, buzun
Bilmediğim, duymadığım aleme
Gözlerimi açtım, şükürler olsun.
Ağlayarak koşuverdim anneme,
İlk sütümü içtim, şükürler olsun.
Hamailim olsun Hakkın sözünden,
Niye bu acele, nedir bu telaş
Yine bir su gibi akıp gidersin.
Yükün gayet hassas yavaş ol yavaş
Yolcuları yola döküp gidersin.
Geçti günlerimiz; şamata şaka
Aklımızla bakamayıp yarına
Sapa sağlam göze yükleriz suçu…
Elimizi teslim edip fırına
Yandığında köze yükleriz suçu…
Kapılıp gitmişiz çelik çomağa
Bir insanın, güvendiği dağlara
Karlar yağmasıdır sükut-u hayal.
Ölülerin saldırarak sağlara
Sıkıp boğmasıdır sükut-u hayal.
Umutların, hayallerin, düşlerin
İnan pire için değil yorganı,
Yüklüğü yakarım şüphen olmasın…
Patlayınca yüreğimin volkanı,
Lav olup akarım şüphen olmasın…
Gererim gönlüme uslu telleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!