Tamamlandı ömrüm altmış beş yılı,
Yeni bir döneme girdi Halil Bey.
Son senesi geçti hayli acılı,
Eşini toprağa verdi Halil Bey.
Yanaştı kıyıya bir sessiz gemi,
Bal gibi incire, siyah üzüme
Baktıkça aklıma Haltanlı gelir.
Birisi bu nimetleri önüme
Döktükçe aklıma Haltanlı gelir.
Çirtiği değerdi koca bir bağı,
Bir yudum tatlı su, sunmazsa pınar,
Dudak harap olur, dil harap olur.
Beslemezse bir gövdeyi on damar,
Yaprak harap olur, dal harap olur.
Dere ne ki deryalarda yüzene
Seyreylerdim cemalini uzaktan,
Geceme doğan bir aydı Haserlim.
Yangın çıktı çaktığın o çakmaktan
Sesimi üç kuşak duydu Haserlim.
Varsın zaman damga vursun bedene,
Bir kış mevsiminde, şubat ayında
Terlemeden dolaş hele Hatay'ı.
Bir sıcaklık havasında, suyunda
Etkilemez soğuk çile Hatay'ı.
Yeşile doymayan aç gözlü şehir,
Yıllar sonra derin bir ah çekerek
Sevdiğin yanından geçti hayal et.
Elini uzatıp boyun bükerek,
Sohbet kapısını açtı hayal et.
Çıkıyor karşına güzel bir çardak,
Vefasız dediğin o güzel, vefa
Semtine taşındı, göçtü hayal et.
Bununla kalmadı, bir iki defa
Geldi sokağından geçti hayal et.
Azarı terk etti, tatlılaştı dil
Bin güçlükle kuruyorsun oyunu,
Bir anda dengeyi bozuyor hayat.
Gelen paslar hep aşıyor boyunu,
Golleri kendine yazıyor hayat.
Kalp hassas bir uzuv gelmez prese,
Bir başı, bir sonu vardır her şeyin
Örneği üç günlük hayat ihtiyar.
Yüklendiyse artık nasıl bir beyin,
Tıkır tıkır işler saat ihtiyar.
HAYATİYATRO
Ömür dedikleri eşsiz hazine
Fark etmedim günden güne boşaldı.
Yine güle güle dedim birine,
Böyle elli sekiz sene boşaldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!