Gece boş gözlerle bana baktı
Ona da ben
Karanlık, kaldırımlara doğru aktı
Karanlık, kaldırımlar ve ben tek beden
Siyahtı artık her yer
Önceleri beyazlarla bezenen
Sahile ermek için kabarıp coşan
Denizleri aşarken ufuklara koşan
Görünmezlerdeki dalgakıranlara ulaşan
Vurulup kırılan dalgalar gibiyim
Bulutlar misali mavi göklerde süzülen
Bir çan sesi gelecek minareden
Bir kilise ezan sesi fısıldayacak
Martılar şaşkın uçacaklar
Ama belki o gün insanlar
İnsan olduklarını anlayacaklar
Bir gül yetişir bahçemde, seni hatırlatır
Bir yağmur damlasında ışıldar gözyaşların
Her meltem esintisinde koklarım kokunu
Ve okşarım ipeksi tenini gölgesinde ağaçların
Yıldızlar sana taç olur bulutsuz gecelerimde
Bir ninni söylendi dudaklarımda
En tatlı duygular içersindeyim
Doğum gününü bekliyorum heyecanla
İsmini mırıldanmaktayım güzelim
Zengin mutluluklar bebek sana
İnan seni cenım kadar seveceğim
Yapraklar dökülüyordu
Sarı sarı yerlere
Onu bekledim burada
Tutmak istedim ellerini
Ama nerede nerede?
Dakikalar sanki aylar gibi
Günler günleri takip etse de
Mevsimlerin en güzeliyse de bahar
Sonbaharı da var, kışı da ömrün
Her batan güneşle, batan canlar var
Usulca, pembe yanaktan
Bir karanfil kokladım
Gül yapraklarıydı elleri
Dayanamadım topladım
Söylediği her sözü
Bırak ruhlarımız demlensin dedi
Buhar çıkarken sıcak semaverimizden
Kalpler gönüllerimizde mühürlensin dedi
Damıttığımız suyla yıkanırken geçen ömrümüzden
Gül dersem gülmezsin
Gel dersem gelmezsin
Elin boşta vermezsin
Sana hiç küsmedim ki
Naz eyleyip kaçarken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!