Bir damlacık yaş damladı
Hüzünle bakan gözlerimden
Süzüldü yavaşça yanaklarımdan
Bir damlacık yaştı kopan gönlümden.
Senin arkandan çok ağlamak
Bir İki Üç
Bir iki üç
Sallandı sarkaçlar
Doğuda bir ezan sesi yükseldi
Bazen ince bir örümcek ağında tülden örülür gönlüm
Tüyden hafif, kılıçtan keskin, kıldan ince, şiirden dingin
Bazen Gordion kapısındaki düğüm gibi çözülmez ömrüm
Oysa basittir yaşam, bir nefeste doğar diğerinde ölürsün
Bir yarık içimde açılır
Kor ateşler akar
Yanar be kardeş içim yanar
Uç beş kovan öylece durur yerde
Kalaşnikoflar tepelerde
Derelerden kan akar
Cazlar beynimde nihavent makamı
Sazlar gönlümde acının buruk tadı
Bugün ayrılığımızın bin bir miladı
Bahar mıyım kış mı bilmem artık
Yakardı, hem de zordu sensiz günceler
Dün gece bilmem neden durgun gördüm ben seni
Neşe saçan gözlerin derinlerde kararmış
Dün gece bilmem neden yorgun gördüm ben seni
Şen dudaklar gülmez olmuş, tenin solmuş sararmış
Dün gece bilmem neden bulduğumda ben seni
Bir yudum içsem senden
Biraz dudaklarından tatsam
Biraz yanaklarından
Ve içimde ateşini yaksam
Bir rüyada yorsam seni
Sürahiden kadehe iksirli şarap aktı, biliyorum
Gölgeler içinden bana bir peri baktı, biliyorum
Yanağımdaki esinti beni öpen dudaktı, biliyorum
Sevgi seli akarken kalplerimiz sıcaktı, biliyorum
Bazen bir yaprak kopar dallardan
Süzülerek iner yavaşça
Geçmişi hatırlatırcasına
Döner de döner havada
Bazen hafiften eser rüzgâr
Bırak ruhlarımız demlensin dedi
Buhar çıkarken sıcak semaverimizden
Kalpler gönüllerimizde mühürlensin dedi
Damıttığımız suyla yıkanırken geçen ömrümüzden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!