Birazcık iç burkulması
Bazen de hüzün tutulması
Aslında yaşam yarası
Akıp giden günlerimiz
İğne deliğinden geçmeyen
Çarklar döndü, gökyüzünde şahlandı uygarlık
Bilimin şafağına kanıp, iştahla uyandık
Ellerimizle taçlandırdık verimlilik tanrısını
Yaşasın yarışmalar, sürünse de kalabalık
Benliğimiz şiştikçe daha da yalnızdık
Mevlana aşkıyla gönülden sevdiysen
Erenler gözüyle canı canda gördüysen
İki gönül bir dem deyip bildiysen
Bu aşk sönmez kül etse de gönlünü
Düşünde kokladığın tek gülünü verdiysen
Su aksa yolunu bulsa
Gül koksa dalını bulsa
Güzel kalksa şalını bulsa
Ben yarimi bulamam
Bahar gelse çiçek açsa
Sağ elini tuttum kış
Sol eli donmuş
Sanki yerinde kalmış
Gözleri uzaklarda
Bulamadığı bahara dalmış
Bir şiir saldım denize
Kayıkları salladım
Halatlar bomboştu düşlerimde
Yelkenleri bağladım
Bir mısra ok oldu zıpkın gibi
Kalbime saplandı çılgın gibi
Dolmaz diyordun doldu saksım
Almaz diyordun aldı aklım
Dönmez diyordun döndü raksım
Meğer dönmez canlar imiş
Bitmez diyordun bitmez derdim
Hiçbir şeyi istiyorum
Sessizliğin derinlerinde durmayan
Bir bebek istiyorum
Doğmayan
İçimdeki üşütmeyen rüzgar sen
Coşkuyla kopan fırtınalar sen
İçimi hasretle titreten o yar sen
Eririm, beni bir zerre kadar düşünsen
Bir gözyaşı süzüldü gözümün birinden
Takip ederken bir başkası diğerinden
Bir sarı yaprak eksildi bahçedeki ağaçtan
Rüzgarla sarsıldı bir çiçek koptu yerinden
Sonbahar hüznü anlatırmış satırlarda hep
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!