Bazen ince bir örümcek ağında tülden örülür gönlüm
Tüyden hafif, kılıçtan keskin, kıldan ince, şiirden dingin
Bazen Gordion kapısındaki düğüm gibi çözülmez ömrüm
Oysa basittir yaşam, bir nefeste doğar diğerinde ölürsün
Bir yarık içimde açılır
Kor ateşler akar
Yanar be kardeş içim yanar
Uç beş kovan öylece durur yerde
Kalaşnikoflar tepelerde
Derelerden kan akar
Bir şiir yazsam
Saklasam avuçlarımda
Kaçıp gitmesin diye
Kimse görmesin diye
İçinde adı geçen Sen
Benimsin diye
Bir hüzün salıvermiş saçından bir perçem
Oysa ben neşe dolu olsun isterdim bahçem
Bir tanem, güzelim, bebeğim hep gül sen
Ömre bedel olsun, yaksın dünyayı bir busen
Sürahiden kadehe iksirli şarap aktı, biliyorum
Gölgeler içinden bana bir peri baktı, biliyorum
Yanağımdaki esinti beni öpen dudaktı, biliyorum
Sevgi seli akarken kalplerimiz sıcaktı, biliyorum
Cazlar beynimde nihavent makamı
Sazlar gönlümde acının buruk tadı
Bugün ayrılığımızın bin bir miladı
Bahar mıyım kış mı bilmem artık
Yakardı, hem de zordu sensiz günceler
Dün gece bilmem neden durgun gördüm ben seni
Neşe saçan gözlerin derinlerde kararmış
Dün gece bilmem neden yorgun gördüm ben seni
Şen dudaklar gülmez olmuş, tenin solmuş sararmış
Dün gece bilmem neden bulduğumda ben seni
Bir yudum içsem senden
Biraz dudaklarından tatsam
Biraz yanaklarından
Ve içimde ateşini yaksam
Bir rüyada yorsam seni
Bu şehrin yabancısıyım
Ömrümün yalancısıyım
İçimin derin sancısıyım
Kuytularda sor beni
Yokluğumda ararken
Senin yolunda düşlere dalmıştım
Gönül çıkmazında şaşıp kalmıştım
Aşkımın bestesini ellere salmıştım
Gönlünü gönlüme koymamışsın ki sen
Canım feda edip canına katmıştım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!