Bir bahar düşü düştü serin.
Bir şarkıdan gençliğim geçti gelin.
Eğildim, düşü yerden alıp öpeyim.
Elimden akan genç bir gülüştü benim.
Boş yarısı yaşantımın
Yarım kalmış kitap gibi
İçilememiş şarap gibi
Gerçekteki serap gibi
Dolu yarısı yaşantımın
Bir gül açar bahçemde seni hatırlatır
Bir kuş şakır neşemde seni hatırlatır
Sevincimde, hüznümde, elemde
Elimde tuttuğum her kalemde
Aşk ile yazdığım her cümlemde
Cümlem seni hatırlatır.
Bir çizgide sürmüyor hayatım
Kırık dökük de değil belki
Ama salkım sacak
Ama bölük pörçük
Zamanla kırlaşan saçlar bizim
Susuz kalsa da solmayan aşklar bizim
Sevgi pınarından umut fışkırmayınca
Hasretle kanayan dudaklar bizim
Seni her huyunla severim
Sorgusuz ve sualsiz
Rüzgârımsın sen benim
Sensiz gemim dümensiz
Bir mavi hasretse İstanbul
Boğazın sularına yaslanmış
Hisarlardır görkemin arzusu
Uçan kuşlara seslenmiş
Ağaçları fısıldar mı bilinmez
Zor bir şehirde miydik?
Yoksa şehir biz miydik?
Evler miydik içimizden taşan?
Yoksa şehir değil de
Biz miydik kolayı zorlaştıran?
Rüzgarlarla salınan hülyalardınız
Gözlerim uzakta aradı sizi
Yakın ateşinizden parçalandı dudaklarım
Ne kadar da kırılgandınız
Tüllerle sarmak isterdim sizi
Bir tutabilseydim ellerinizi
Böyle yaşayacak Adem
Başka hiç bir şansı yok
Kovulunca şu cennetten
Nefis bağrına saplanan ok
Çıkartsa, yaşayamaz ölür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!