Yerli saatlerimizi şaşırtan yabancı saatlerin istilasıydı,
Saatten kastımız, zaman ölçer aletler olmayıp,
Bizzat zamanın kendisiydi.
Kendimize göre yaşamımız,
Düşünüş tarzımız, giyim kuşamımız,
Yüreğinde merhamet taşıyan her insanın
İçinde bir serçe yavrusudur yaşam
Her kanat çırpma mücadelesi
Zamanın acımasız dişlisinde biz iz
Gökte görkemli
Ana doğurur
Vatan doyurur
Ana vatandır, vatan ana
Can kurban ona
Toprağı kanıyla yoğunlardan
Vatana ihanet edenler utana
Öyle bir zaman gelir ki
Her toz kondurulmayan insan
Kinlerinin kirlerinden görünmez olur
Yanlış yoldan dönüldüğünde
Geçmişin hasarlarını tamir etmese bile
Hayatın tek esası huzur için yalnızlıktır
Bu huzuru kaçıran kalabalık olmasa
Cehalet kalabalıkla örgütlendiğinde
Huzuru tehdit eder
Turfanda bankacılık yaptınız, yapmaya devam ediyorsunuz,
Önce ürünleri paketleyip sattınız, yetmedi,
Müşterileri paketlere koydunuz, o da yetmedi,
Çalışanları önce paketleyerek işten çıkardınız,
Sonra baktınız bu da olmadı, çalışanları tek tek paketlemeye kalktınız.
Gözümden düştün,
Tutamadım
Ulaşamayacağımız kadar yüksekte sandığımız kişiler,
Eğilmeyeceğimiz kadar alçakmış.
Ulu orta özlemeye başlıyorum seni
Haberin olmuyordur
İçimde barınan duygu
Sensizliğe sığınıyor
Sığırları şişmanlatan otlak
Zayıflatan ise yokluktu
Talihin basamaklarında
Altta olan üsttekine methiye düzerdi
Acıların ırmağı kıpkırmızı akıyor
Mevsim sonbahardı
Çınarın dalından yapraklar
Erkenden düşüyordu
Acının bir rengi yok ki,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!