Duman dumana giden bir köy kahvesi,
Yaşarken ölen bir neslin hikayesi,
Yaşanmamış bir hayatın abidesi,
Yitip giden ömürler seli,
Sokağın başını gözleyen deli,
Bir tek sensin bu kahvede ki veli.
Nefesin nefesime eş,
Durma! Dilediğin yerden gönlümü deş ,
İçimde senden bir ırmak okyanuslara kardeş,
O eski neşeli günler artık geride kaldılar birer birer,
Şimdi ayrılık çığlıkları atan türküler,
Olanca geçmiş mutlu anın altını çizer,
Bu ayrılık belası insanoğlunu deler geçer,
Göz yaşlarını yalnızlıktan buz tutmuş iki el siler,
Zamanın birinde parıl parıl parlayan gözler,
Geveze bir bülbül yakarışı duyarsan bahçen de,
Aldanma onun sesinde ki ahenge,
Hele bir bahçeyi gazel eyle,
Ondan sonra otur bülbülü seyir eyle,
Yalnız sevdaya meyil eyle,
Ondan gayrı nen varsa def eyle.
Toprak gibi bağrına bas beni
Bize uğramasın ayrılığın rüzgarı,seli,
Yüreğinde yaşat ölsem de beni
Sakın beni sevdiğin gibi sevme eli,
Sevdası yüreğinde olanın doğrulmaz beli,
Dereler gibi çağlayan,
Ezelden beri yaşayan,
Nedir beni sana bağlayan,
İşte geçiyor beyhude zaman,
Zat-ı muhterem can sevdan.
Sarı plastik,gri lastik toka,
Bugünler de hayata farklı anlam katmakta,
Belki farkları yok ama…
Vurulmuş gönlüm göğsünde ki armaya,
Bu öyle bir sevda ki beşikten mezara.
Sanma bırakırım seni ışıksız yollarda,
Gönlümde ki ateşin yeter güneşi de yakmaya.
Kim senin ışığına leke sürecek olsa,
Kaybolur gider kendi karanlığında.
Ağırdan aldım hayatı bir kaplumbağa gibi,
Oysa ömür geçti bir hoyrat rüzgar gibi,
Tarifi yok bulunmaz timsali,
Zaman sabit ben zamanda firari.
Artık kaçmaktan öyle yoruldum ki,
Bir an durdum baktım öylece,
Pencerinin ardında karanlık bir gece,
Seyre dalmak için kalmışım iyice geçe.
Kim bilir ne haldesin,
Kan ter içindesin belkide.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!