Gövdesi üzerinde dönüp duran,
Zamanla ellerinin olduğunu anlayan,
Tam ellere alışmışken ayaklarını bulan,
Evet bendim ilk çekingen adımları atan.
O ilk adımın dönüşü olmadığını,
Bir masal değilse neydi,
Zaman bir oldu bin kayboldu,
Sen on gözlü dev cüce,
Ben balkabağından patlıcan,
Birlikte bir nefes aldık diye,
Bin ayrılık bir günde bin bir bela oldu bize.
Mutlu bir yüzü olmalı hayatın,
Ve bu yüzde yaşama tutunmayı bilmeli insan.
Umut dolu olmalı gökyüzü,
Geceleri yahut gündüzleri.
Et yığınlarının içinde kemikten ayrı olmalı ruh,
Ne yaptığını ne yapacağını bilmeli.
Bir perde ki açmasını bil,
Gözün gördüğünü sanma Habil,
Hassan sabbah bu söze delil,
Açık seçik yerlerde olmaz Celil,
Sen onu viranelerde bil,
Divaneler dolaşır il il,
Bir yanımda varlık bir yanımda yokluk,
Aç köpek sesleri,
Yorgun argın bir insanın soluk nefesi,
Yıllar geçti dinmedi gözlerinin nemi,
Bu akşam da sisli bu akşam da kasvetli,
Çile insanın tabiatında var belli ki,
İnsan olarak geldiğim şu dünyada,
İnsan kalmak için gösterdiğim çaba,
Kardeşin kardeşi kırdığı diyarda,
Direniyorum insan olma yolunda,
Neler gördük neleri yaşadık amma,
Yinede eyvallah etmedik zalıma,
Ay, uçlarından çekilmiş ince bir çizgi,
Yol, karanlık ve kimi zaman sisli,
Hava, soğuk ve muhtemelen çiğli,
Zaman, dört duvara mahkum gibi,
Kim bilir insan için burada neler gizli.
İnsan
Dağlardan ovalara sel gibi akan,
Tüm beşeri önüne katan,
Yedikçe acıkan,yedikçe doymayan,
Gece gündüz kan ağlayan,
İşine gelen her şeyi arayıp bulan,
Sevgi günün birinde bize isabet etti,
Beni seni hiç bizi biz etti,
Zaman bizi de içine aldı ve gitti.
Halin nicedir ey İstanbul,
Fatih den sonra buldun mu huzur,
Ya sen denizleri zincirleyen kul,
Kaldı mı elinde bir kale yahut sur.
Üsküdar, Haliç nere,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!