Nerde idealler,
Nerde gelecek ve yeni umutlar,
Ne değişti ne değişecek,
Söyle bana....
Neden bu savaşlar,
Yaşam kavgası verdik hep birlikte,
Umut dolu gelecek vadedilen bize.
Hani gelecek nerede...
Devridaim yaşanan yerde,
Kim farklı yaşayabilir söyle.
Gece geldi sessizliği tebessüm,
Hüzün yerinde daldı hikayenin,
Mana yüklü bakış ve ben....
Susarak büyüttü korkuyu gözlerinde,
Gün olur itilir düşersin trenden,
Kokuşmuş yılların tükkettiği gençliğin,
Eli saklı kaldı eski zaman taarruzunda,
Yalanın korkusu sardığında dört bir yanı,
Peşinatsız bir hayal, sahipsiz bir özlem,
Salınarak yürüdü yaşamın kıyılarında…
En sessizinde, soluğun hızlandığı yerde,
Hiç bir boşluğu yakalamaya çalıştın mı bakışlarınla,
Sessizliğin en koyu yerinde,
Ani ve apansız açlık,
Ateş gibi...
Yalanmış, rüyadanda uzakmış gibi,
Yakaladı mı paçandan çekerek...
Şafak çocukları sancılı doğar,
Eller uzanır, yakalamak ister sevgiyi,
Yorgun gözlerde...
İlk umutlar yıkılır,
Kaybettiğin günler gelir aklına.
Sümüklü, pasaklı bir çocuk yürüyor yalnızlığa,
Elinde tuttuğu….
Hiçlik … ve yolu aydınlatıyor yanma özürlü, titrek ışıklar,
Sokak boş, boşluğu kadar aynı zamanda dar, sessiz, kimsesiz….
Çocuk yürüyor yalnızlığa, üşüyor yürüdüğü kadar.
İlk sıcak kuytuda siniyor çocuk,
Tekne ağır ağır,
Yanaşmakta limana,
Karşı sahilin ışıkları,
Tekne ve deniz,
Sarhoş rüzgarın eşliğinde,
Boğaz büyük bir salon olmuş,
An zaman kadar akar,
Büyür gözde saklı yalan,
Kovar tüm soruları.
Sakar soru dolanır,
Çarpar dillere söz olur,
Öz olur...
Tüm şiiri tadıp dizelerde,
Yazıp sildim şiirin bitişinde,
Doğdu ve öldü kelebek gibi,
Yani kısa,
Yani güzel ve özel.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!