Canım fıskıyem nasıl kırdılar seni,
Bir sabah baktığımda camdan …
Boynu bükük nasıl da sızıyordun toprağa,
Şıp Şıp diye vururken her damlada …
Kahır dolu bir matem sardı,
Senin gibi kırılan her biçare fıskıye gibi,
Sessiz mızrak,
Süzülüyor vadiden,
Göğsüme...
Siper olsun yaşamın hayalleri,
Öfkenin korkusu sardı yamaçları.
Mahzeni saklı, unutulmuş,
Yaman kız Vildan,
İnadı...
Aşkım kadar,
Su gibi geçti yıllar,
Bensu gibi...
Yani kızım, yani canım.
Şekil oldu duruşun hemde az bulunur cinsten,
Sıkı bir hamle ile atıldın ve sakindin gerçekten.
Tahammülsüz bir devinimdi yaşadığın,
Bilemez, bulamazsın nerde yıllardır aradığın,
Yavaş ve sakin...
Yaşam duruyor, çarpıyor yüreğin lakin,
Dağı deldi yüreğim nice yolda kaldı yayan,
Düşünü gördüğüm çocuk ayan beyan,
An o zaman...
Gece fakat biraz gündüze yakın,
Bu eylem, umarsız bir akın...
Özgürlükse ekmeği bölüşmek,
Sabrı katık etmek zamana,
Merhaba güzel sabah merhaba,
Renk cümbüşü....
Selamdır hediyesi dostluğa.
Ah yaşam!
Yamacından sarktım yamacından,
Topuzu şaşmış terazi,
Nasıl saptın amacından...
Gece gündüzü saklar ardında,
En hızlısı değildi ne de en akıllısı belki,
Sabahları da ilk uyanan olmadı …
Ne de herkesten önce o uyuyabildi mışıl mışıl.
Sessizce geçti her sabah yanınızdan,
Belki de arasıra omuzunuza dokundu şaşkın,
Biraz sakardı muhtemel…
Sabah ve uzaktı yıldızlar,
Beter ve yalın bir acı,
Sarılarak topuklarından,
Asıldı en sıkı yerinden yaşama…
Güneşi teninde hissederek uyandı adam,
Bugün,
Gelecekle geçmişin arası,
Bir köprü...
Gelecek aydınlık günlerin umudu,
Geçmişin tatlı ve kederli,
Hatıraları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!