Düşkün olsam
kocamış kalbim sır tutmayı unutsa
çalçene gezip dursa ortalarda
bunasa düşlerim
anıların hışmına uğrasa unutkan belleğim
yiyemesem üzerime dökmeden yemeğimi
Gazoz kapaklarından besibiryerde astım gerdanıma
sir tuttum
vermedim cocukluğu ele…
Yenmiş tırnaklarımda ıslatıp yapıştırdığım gülün taç yaprağı
şu çocukluk gecenin damagındaki şerbet tadı...
Ah hislerin sana yaklaşmak hali...!
Anagramlarla doluyor yüreğim
Çözemiyorum...
Konuşmak istiyorum
Beni can kulağıyla dinleyen hiç kimsenin olmayışına
anlatamak istiyorum her şeyi
Dişi cinlerden korkuyorum bu gece
çok konuştuk çok söz ettik diye
huysuzum, canım bir hoş
korkudan elim kasıklarımda
sevmiyorum aklımdan geçenleri
güzel olanlar şimdi
Ay'ın şavkı o çok sevdiğim yapay göle vurduğunda
Düşüncemde seni bulmak isterim ya
O an karşıma dikilir zebella yalnızlığım
Başımda uçarı tek bırakılışlarım...
Tekim
Geri dönememek kibrini giyin,
Öyle git.
Yolun kenarına uyurken ben,
Hızla geçip yerdeki su birikintisini en sevdiğim paltoma sıçratan eski model bir araba kadar düşüncesiz ve soğuk ol,
Sağanak bir yağmurlayken...
Kendini ufacık hisseden kalbim
ölmüş sanki börtü böcek etrafında
ısırıklarla içe gömülmüş…
Üzerinde ne varsa soyunup atan olan bitene
mana örmek boş galiba
örümcek ağına takılan bir sinek gibi
Yürümek
Yürüdüğüm zaman unutuyorum kimin daha çirkin olduğunu
yapmayın lütfen hep olur bu
hani size de soruyordur şimdi
düşen posterin ardından duvarda kalan yapışkan izi
-kime yürüyorsun, ne kadar.
Boz bir yele karışmış gidiyordum
yüreğimde yaprakkurusu bir sevda
kuruyordum…
Düşten yapma sandığımdan çıkardığım
yağmur taşlarını birbirine sürtüyordum
kindar ruhundan çisentileriyle
Bir kumbaram yoktu benim
tüm bozuk paralarım harcanmış
hüzün kupürleri biriktirdim ben de
göz izinin son kalışıyla kalbimde
buzulkar bir yalnızlığa kaçtım
dantelden çeyizimi yanıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!