Seni severken dinlediğim bir şarkıda yeşeren ormandaki
bir salıncakta sallanıyorum nice zamandır
Üzerimde bana aldığın siyah elbisem
Rüzgar var kara saçlarımın dağınık halinde
Uçuşuyor...
Kestirmedim,
Beni kendi halime bırak diyor saçlarım
Hapsetme ruhumu
Bağlama rengi kaçmış saçlarımı
Kara lastik tokanla
Bileklerim sızlıyor lastiğin acımasız sıkılığında
Pijamalarınlayken bir tek
Yalnızlığımı görür görmez gölgesine uzanırdım
saçlarımı okşamaya başlayınca o
ben ren geyikleriyle bir yolculuğa çıkar
masal olup dönerdim…
Şimdi beni görünce ıssız silüetini saklıyor
Saçlarıma güneş yağıyor
Güneşin göz hapsindeki gökkuşağı göğü yırtarak bana
sesleniyor
Bir renk seçmemi istiyor
Mavi diyorum
Şaşırıyor
Eylülse bakamam aynalara
çirkin olurum
aksim kocamış ruhlu cansız bebek gibi
ruj sürmem dudaklarıma
çatlaktır zaten pütür pütür...
sevmem kendimi
Kamçı vurulmuş hüzünlerimin
gözü dönmüşlüğünden yorulduğumda
ve hayat benimle seksek oynamaktan
bıktığında ebekuşağında
paldır küldür bir ses gelirse kulağına
telaşlanma
Ben aşkta koca kafalı bir kefalim
sen necisin
nesin
bir kibrin var canını verirsin
''sevimli ol'' dersin ona
bu kez gururunu seversin...
Hatırlıyor musun?
Kirpiğim yanağıma düştüğünde
Hemen almıştın onu iki parmağının arasına
Ve bir dilek tutmamı söylemiştin bana
Gözlerimi kapatıp bolca düş sıralamıştım ben de
Tuttum deyip açmıştım gözlerimi
Seni sevmeden önce
yaşamak oldukça sebepsizdi
uzun uzadıya hüzünler vardı
deliksiz uykuların limiti bitmiş
düşlerim köhneleşmişti iyice
Ne çetrefil bir ayrılık karakteri
asidi kaçmış gazozun keyifsizliği
gibi selamsız sabahsız
sararmış dişlerini de görmedim
bu ayrılığın
bir kusur gizlemek istercesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!