Saçma sapan sevmiştim oysa ben seni,
Öyle işte, saçma sapan.
Seni tanıdığım zaman ağaçları gördüm mesela,
Gökyüzü de maviymiş deniz ise berrak.
O da benim gibi ahmak işte…
Neyse doğayı karıştırmayalım da suyun da tadı varmış onu da anladım işte.
Oysa sen…
Benim en naif yanımdın.
Kırmızıçizgim,
Ve akıtamadığım gözyaşım…
Senin pamuk gibi ellerin vardı.
Süslü cümlelerin,
Senin sevgin yalanmış
Yıllarımı çaldın.
Sen gibi sen gibi her şey yalanmış
Gözlerin gibi sözlerin de yalanmış.
Tuttuğum el hainmiş.
Senden ayrılalı, bir hayli zaman oldu.
Geçmişi unuttum, yürüdüğüm yol boyu.
Kalbimi kıramazsın, vaktin çoktan doldu.
Kim bilir kiminlesin, yerimi doldurur.
Islak artık sokaklar.
Seni sevdiğimi nasıl anlatsam sevdiğim.
Hani, yağmurdan sonra toprak çamurlaşır,
Sonra o çamura basınca paçalarına sıçrar,
O sıçrayan çamurları kuruyunca temizler gibi işte.
Evet, temizler gibi.
Şııııışşş…! Sus, ses etme…
Kimse duymasın içine küstüğünü…
İnsandan yoğrulduğunu, sonra o insandan kaybolduğunu…
Yapma, etme, bir tek kelime bile etme…
Bırak seni kendileri gibi sansınlar, sen belli etme…
Biraz mısralara sarılmak,
Birazda o mısralarda ölmek vardı aslında.
Yaşamak, galibiyetin kabullenebilmesiydi.
Sıkıca tutulan sözlerin,
Yarım kalmış lokmadan ibaretti...
Susmuş ne varsa ağır gelir zamanla.
Aşığım sana…
Anla artık!
Ama benden sana olmaz yar…
Benim yollarım,
Seni sevdiğimi mi sandın.
Oysa ben seni hiç sevmedim ki iki gözüm.
Ben senin kalbini sevdim.
Senin ruhunu sevdim.
Senin ellerini sevdim.
Ben seni sevmedim ki iki gözüm.
Gözlerin gözlerimde
O an anladım her şeyi
Bu yol artık bizim değil
Severken unutulursun
Kabul ettim ben bu hâli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!