Unuturuz zamanla
Dağımıza yağan karı
Sonradan yeşeren baharı
En acı tariftir unutmak.
Oyunlarımızı, saklan baçı, körebeyi…
Biliyorum bu sevda
Beni de senide etti yerimizden.
Ne dağlar konuşur oldu,
Ne de deniz dalgasını eksik etti.
Baharımız her mevsimdi
Kışa hiç denk gelmedik.
Ufkuyla uyandım bugün yine,
Kelimeler ince ince nağme dokuyordu.
Susmak bile gelmiyordu dilime,
Şımartılmış bir çocuk heyecanı var sanki içimde.
Senden ayrılalı daha birkaç saat oldu sevdiğim. Biliyorum bu ayrılık her ikimizin canını yakacak. Sen sevilmeyi unutacaksın bende seni bu kadar güzel sevmeyi. Belki hayatına başka bir roman girecek benimde kalemimden başka kahraman dökülecek. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz. Yüzüne söylemekten korktuğum onca şey vardı ki, üstü kapalı, sana bunları anlatamamış olmamın bana verdiği hissiyatı, sana tarif edemem. Şu an saat gecenin 3’üne 15 dakika var ve ben gittiğin saati aklımın bir köşesine mıh gibi yazdım. Unutmadığımı bilirsin, her seferinde sana anlattıklarımla şoke olur; “nasıl hafızanda tutuyorsun bunca şeyi, seni anlamıyorum” derdin. Oysa unutmak çok kolaydı sevdiğim, biliyor musun? Bir kere olsun “evet doğru söylüyorsun ben bu hatayı yaptım” demen yeterliydi. Ama sen ve gururun, ya da ne bileyim, "ben adamım," diye iddia ettiğin hallerinde yaptığın hataları kabul etmeyi bırak, daha da büyüyordu içimde belirsizliğin. Yalancı hallerin ve ben her gün bir daha senin yalancılığın artıyor diye düşünmelerim. Oysa ben değil miydim sana güvenen, sana inanan, sana dayanan e… şimdi çekip gitmen ve benim kal dememem buna bağlı değil mi? Şimdi sana yazdığım bu ilk mektubu nereye nasıl göndereceğimi bile bilmiyorum. Çünkü tek adresin benim yüreğimde ikamet halindeydi, şimdi hangi yüreğin ikameti olamaya gidiyorsun? Sana yine de diyebileceğim son söz. Mutlu ol ama neyse…
Ağır adımlarla yürüyorum azizim,
Yaşlanmaya niyetim olmadan.
Saat ne kadar hızlı aksa da,
Ben yaşlanmayı istemiyorum.
Sonra aynalar ve bükemediğim dizlerim,
Yorgunluk diye bir şey var
Ona yalnızlık deniliyor
Kalabalığı olanlar bile yalnız
İç dünyasıyla kavga ediyor.
Hayat, aynı bir yelpaze gibi
Koca karı öfkesinden sallar
Madam Katarina şöhretinden
Kimisi güneşin yakıcı sıcağından
Kimisi kullanmasını bilmez ama taşır çantasında.
En masum duygular
Kabre biçilmiş yaşamlar
Bir insan yok oldu bu yolda
Bir varış var bu dünyada
Acınacak hal değil bu
Biliyorum bir, başkası var…
Bunu çok geç, fark ettim…
Yüreğim senin, zannetmiştim…
Oysa sana çok inanmıştım…
Zamanım kıymetliydi bunu bilemedim…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!