Kimse bilmesin,
Sana olan duygumu.
Kimse görmesin,
Sana olan tutkumu.
Üşüyorum şimdi
Şimdi öyle bir yerdeyim ki,
İzinin kaybolduğu yerde…
Kokuna başka sokaklar değmiş,
Hasretine bulutlar çökmüş.
Bu zindanların tarifi yoktur.
Her yerde insan çoktur.
Geceleri loştur.
Mevsimler puştur.
Her duvarda Volta'nın gölge izleri.
Her kaldırımda acıları vardır.
Gönül hanem figan
Ses etmez isyankâr
Bir garip hal bu
İşin içinde yalın olan ben.
Yarına selamet rüzgâr
Seni sevmenin biçare şekli bu
Çare!
Ne güzel; seni bir ibadet gibi sevmek,
El açıp rahmetini, rabbimden dilemek.
Yüreğime diken gibi batsa da, kördüğüm gibi sevmek.
Öyle bir günde gelmelisin ki,
Gökyüzünün ağlamadığı bir gün.
Güneşin kavurmadığı bir günde.
Sende yaşadığım bahar tadında,
Öyle bir günde…
Öfkem;
Senli duvarlarımı ören,
İçinde biriken hayalleri,
Yıkılmaya yüz tutmuş duvarlara inat,
Yaşayan bir ruhsuz oda…
Saçma sapan sevmişti oysa ben seni,
Öyle işte, saçma sapan.
Seni tanıdığım zaman ağaçları gördüm mesela,
Gökyüzü de maviymiş deniz ise berrak.
O da benim gibi ahmak işte…
Neyse doğayı karıştırmayalım da suyun da tadı varmış onu da anladım işte.
Oysa sen…
Benim en naif yanımdın.
Kırmızıçizgim,
Ve akıtamadığım gözyaşım…
Senin pamuk gibi ellerin vardı.
Süslü cümlelerin,
Senin sevgin yalanmış
Yıllarımı çaldın.
Sen gibi sen gibi her şey yalanmış
Gözlerin gibi sözlerin de yalanmış.
Tuttuğum el hainmiş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!