Nilgün Acar Şiirleri - Şair Nilgün Acar

Nilgün Acar

Yakıcı mı yakıcı bir ateşim
sen se barut
işte yanyana duruyoruz
dahası sokuluyorum sana
ellerini tutuyorum
gözlerinin ta içine bakıyorum

Devamını Oku
Nilgün Acar

Mavi yağmurlar yağıyor
yüreğimin toprağına
güvercin gülüşlerinde
sevgi bereketleniyor
bir tutku yalımlanıyor
dalga dalga Akdeniz

Devamını Oku
Nilgün Acar

Bir adamın gözlerinde
tecriti gördüm anne
en güzel mevsimlerin çalınarak
yaşam ötesine gönderildiğini gördüm
arada bir yerlere sıkıştırılmıştı adam
duvarlarda kendi sesi yüreği

Devamını Oku
Nilgün Acar

Alanyada bir sokağın ortasında
öylece duruyordum Nilüfer çiçeğince
ve dünyanın tüm insanları
akıyordu dört yanımdan
tonlarca rengiyle bir nehir gibi
yüreğimin tüm renkleriyle

Devamını Oku
Nilgün Acar

Bir dönemeçte birleşti elleriniz
uzandı sulara nakış nakış
sevdanın yüzünü işlediniz
mevsimleri karesiyle çarparak
soluk soluğa düşleri tükettiniz
gölgeler belirdi bir bir

Devamını Oku
Nilgün Acar

ÜŞÜYORUM: BEŞ DAKİKA YAĞMUR MOLASI.
Hani kırılırsın,kırılırsın.Tükenme noktasında,kendini vurduğun dipten kazınamayacak derecede,dağılmış, yokolmuş duyumsarsın.Küsersin her şeye,herkese,hayata.Sırtında sayısız ihanet hançerleri.Yüreğin pres altında.Uzay boşluğunda,karadelikler seni top gibi birbirlerine fırlatarak,oyun oynarlar ya.Tünellerin ağzı kapanmıştır.Hiçbir şey göremezsin.Sanki,eksi yüz bilmem kaç derecede,çırılçıplaksındır.Üşürsün,üşürsün.Kollarınla sararsın kendini.Seni kucaklayacak bir sıcaklık,başını koyacak omuz ararsın.YOKTUR.Vurgundadır ruhun.Ellerinle ağzını kapatırsın.Isırırsın çığlığını.Yumarsın gözlerini.İliklerindeki acının mağması,küçük bir dere halinde aşar kirpikuçlarını.İnce,ince sızlar, yanaklarında açtığı yatağında.Dokunursun parkmakuçlarınla.Sımsıcak bir ıslaklık.Açmazsın gözlerini.Usundan geçirirsin,”Sussun ve çekilsin her şey etrafımdan.Üşüyorum,hem de çok,çok üşüyorum.Beş dakika yağmur molası.” O,birkaç dakika,yetmek zorundadır sana.İçindeki hüzün okyanusunun çılgın bulanıklığı,usul usul tortulanır.Dalgalar beyaz köpükler halinde oynaşmaya başlar.Geriye yutarsın,boğazını tıkayan düğümleri.Sismograflarla ölçülemeyecek deprem sarsıntıları azalır,azalır ve durur.Yıkıntıları-enkazı kimse görmeyecektir nasılsa.Kaldırırsın kirpiklerini.Pencereden kocaman,gebe bir bulut bakar gözlerine.Tüm gebe kadınlar gibi,çok güzeldir.Senin gözlerin de,gebe bir buluttur zaten.Gizemli gizemli gülümserler birbirlerine.Aradan fırlayan küçük,ışıltılı mavilikler,çapkınca-soyut öpücükler konduruverir.Soluğunu bırakısın,derince çekersin içini.Avuç çizgilerine bakarsın.Herşeye karşın,bunları ben yazıyorum.Sancılarla,güçlüklerle de olsa,ben resimliyorum imgelerle bu günü ve yarını dersin.Tıpkı dün olduğu gibi.Sonra fısıldarsın.Biraz fazla üşümüştüm,beş dakika yağmur molası verdim.İyi ki yağmurlarım var.
Nilgün ACAR
18. 09. 2008

Devamını Oku
Nilgün Acar

Oltaya takılmış balık
ağzını açıp açıp kapdı
çığlık çığlığaydı gözleri
kimse onu duymadı

ayışığından bile yoksun gece

Devamını Oku
Nilgün Acar

İKİ DAMLA GÖZYAŞI
Bu gün,senin gidişinin 3.yıldönümü.Üç yüzyıl gibi gelen,üç koskocaman yıl.Gidişini görmedim,göremedim.Şimdi ayrımsadım.Biz hiç vedalaşmadık anne.İyi ki de öyle oldu.Zaten ben vedaları sevmiyorum.
Ayrıca,sana asla veda etmem.Sen hep benimlesin.Seni,o kadar özlüyorum ki…Dün gece çok istedim düşlerime gelmeni.Sanırım,artık çok uzaklara gittin.Eskisi gibi gelmiyorsun düşlerime.Ya da geliyorsun,ben anımsayamıyorum uyandığımda.
Anne,artık bir evim var.Sana hep sorardım.”Evim olursa,gelir misin? ”diye.Sen de,geleceğini söylerdin.Ama o kadar bekleyemedin bu dünyada.
Ah güzel annem,gelebilseydin,bir köşede oturabilseydin.Sana oda hazırlardım.Soluğun,kokunla dolsaydı evim-evimiz.Hayalin,hep gözlerimin önünde.Tüm hareketlerini anımsıyorum.
En son,başın omzumda bir fotoğraf çektirmiştik.Kucağında, kardeşimin sana aldığı oyuncak bebek vardı.Omuzumdaki başınla,sen de bir bebek gibiydin.

Devamını Oku
Nilgün Acar

H Ü L Y A
Pencerelerde, bulutların gözyaşları var. Kirpiklerini indirip, kaldırarak, işaret verir gibi, ışık – ışık gökyüzü. Hüzünlü mırıltılarda bulutlar. Bu mevsimde, göze alamıyorum, sırılsıklam ıslanmayı. Biliyorum, çok çılgınım. Ama hastalanmamam gerek. Alanyada yağmur harika. Gördüğüm, yaşadığım hiçbir yere benzemiyor bu yağmur.
Joy Türk dinliyorum. Ve yağmuru değil de, 10 yıl geriye gidip, bir anımı anlatacağım. Gerçek ismini vermeyeceğim arkadaşımın başına gelen, insanlık yaralarından birisi.
Hülya, benden bir yıl sonra gelmişti, kaldığım Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezine. Boncuk mavisi gözleri, dalgalı uzun saçları, uzunca boyu-dolgun vücudu ve tatlı yüzüyle, güzel bir genç kızdı.
Benim gibi sıcak, cıvıl cıvıl olduğundan, hemen arkadaş olmuştuk. Bahçede geziyor, atölyelerde çalışıyor, salonda oturuyor, bazen de, birbirimizin odalarında söyleşiyorduk.
Onda, dikkatimi çeken bir şey vardı. Sık sık, ağlama krizlerine tutuluyordu. Soruyordum, “ Niye ağlıyorsun? ” diye. Hep geçiştiriyor ya da susuyordu. Israr etmiyordum. Saygı duyuyordum.

Devamını Oku
Nilgün Acar

Seni her yaşadığımda
biraz daha aşık oluyorum
sadece bir kent değil
apayrı bir ülkesin sanki
cennet ve cehennem içiçe
karmaşa perisinin düşler ülkesi

Devamını Oku