Nilgün Acar Şiirleri - Şair Nilgün Acar

Nilgün Acar

GÜNLÜĞÜMDEN-? 2
Kendimize ve herkese güzellikler dileyerek başlayalım söyleşimize sevgili Tutku. Bu gün, DÜNYA KADINLAR GÜNÜ. Ben bu yıl, emekçi bir kadınım. Atatürk'ümün aydınlattığı yolda yürüyerek ve amansız savaşımlar vererek, ulaşabildim bu günlere. Mutluyum.
Konuşmaları duyuyorum da Tutku.Birçok kadının ve erkeğin bu günden, haberi bile yok. Bence, kendilerinden bile habersizler. Çok kötü be Tutku. Öylesine yaşıyorlar. Salt bu gün için söylemiyorum. Kadın ve erkek, insanlıklarından habersizler. Öyle empoze ediliyor. Canlı birer yaratık olmak yetiyor çoğuna. Daha çok şey değişmeli ve ileri gitmeliydi.
Bu günün,gerçek anlamını-önemini ve değerini, kaçımız biliyoruz? Sanki eğlenceli birşeymiş gibi gülüyorlar. Oysa, sonu ölümle biten bir hak alma savaşımının günü bu gün.
Ben de o savaşımcı kadınları,sonsuz saygıyla anarak, kendi onurlu savaşımımı veriyorum. Tutku, yabancı dil yetersizliğimi, her gün daha kötü duyumsuyorum.En kısa sürede, çözümlemeliyim bunu.
Hiç satış yapamıyorum. Oysa, geçimim için para kazanmalıyım. Hemen herkes benim gibi. Standı dışarı taşıyıncaya dek, idare etmem gerek. Sabırlı olmalıyım. Bakalım nasıl dayanacağım?

Devamını Oku
Nilgün Acar

Ben ötenazi istiyorum. Evet lütfen bana hemen ötenazi yapın. Çünkü artık dayanamıyorum her gün kezlerce karşılaştığım işkencelerinize.
Hitler, çok daha insaflıymış ve bizi, sizin sevdiğinizden, çok daha fazla seviyormuş. Bir kerede işi bitirmek varken, her güne yaymak işkenceleri, Hitleri de aşan, büyük bir insafsızlık. Yoksa, bu insafsızlığı, o mu öğretti sizlere?
Ey insanlar! Gerçekten çok sıkıldım, yoruldum, bıktım. Ötenazi isteyecek kadar tükendim.
Hayata sımsıkı tutunurken, her an bir savaşımla karşılaşıyorum. Salt ben değilim. Tüm engellediğiniz, özel insanlar. Aynı ya da benzer şeyleri yaşıyorlar. Ve eminim, benim duygu ve düşüncelerimi paylaşıyorlar.
Yüzlerce-binlerce-milyarlarca olayardan, en sonuncusunu anlatayım.
Başka kentlerden, iki arkadaşım: Beni görmeye gelmişti. Hepimiz, denizi çok seviyorduk. Bir akşamüzeri birlikte deniz kıyısına gittik. Bir gün önce: Kenarda duran büyük taşlardan, küçük bir rampa yapıp. Beni iskeleye çıkartmışlardı arkadaşlarım.

Devamını Oku
Nilgün Acar

MAVİ GÜL
Tüm yangınların küllerinden
bilge bir uyanış
çığlığı ısırılmış sancılarla
doğan
büyüyen yaşamın

Devamını Oku
Nilgün Acar

Baharımızı tutkladılar can
sorgusuz yargısız
ölüme tutsak ettiler
soluksuz kaldı zaman
saçlarını yoldu
tutuklanan nice baharlar adına

Devamını Oku
Nilgün Acar

Dinle bak sessizliğin seslerini duyuyor musun
uslarda yanıtsız soruların cümbüşü var
buğulu gözlerdeki özlemi görüyor musun
birşeyler arıyor boşluğa uzanan eller
delik deşik edilmiş kör kuyulara atuılmış sözcükler
dudaklarda zehirli diken olmuş tüm sesler

Devamını Oku
Nilgün Acar

Bir şiire yaslayıp başımı
seni düşünüyorum
her an
yeniden yaratılıyorsun içimde
tutunuyorum güzel adına
yağmurlar yağıyor

Devamını Oku
Nilgün Acar

Doludizgin hüznünü yaşadım başak renkli
sağnaklar birikti bende denizlerce
acıyı katık etmiş uykusuz gecelerin güneşidir
saçlarında papatyalar tel tel
erken yaşamaların türküsüdür duyamıyorlar
ayışığının yanılgısına alışmışlar

Devamını Oku
Nilgün Acar

UMUT VE YAŞAMAK
Bir hafta – on gün kadar, hiç yazmadım. En son bir şiir yazmıştım, gerçek bir olaydan yola çıkarak. Güzel oldu. Aynı, içimden geldiği gibi yazdım ve bıraktım. Ben hep yazar ve bırakırım.Çok çalışmam üzerinde. Gerisi: Okuyucuya aittir. “ ŞİİR, HER OKUNDUĞUNDA, YENİDEN YAZILIR.” Demişti, canım Adnan YÜCEL. Evet, doğru.
Birazcık, yuvarlağın dışına çıkmaya karar verdim. Genelde her gün aynıydı. Kahvaltı-gerekli işler ve bilgisayar başı. Sonra bir şeyler atıştır-işe koş. Eve gel, çok yorgun biçimde yatağa yat. Telefonla konuşma isteğin ve gücün olmasın. Bir süre sonra uyu.
İşte birazcık, kendime zaman ayırdım. Yağmur’la dışarı çıktık. Alışveriş merkezlerini gezdik. Denizi, çok ama çok özlemiştim. Giremesem de, denize gittim. Doya doya seyrettim. Kokusunu içime çektim. Başımı koruyarak, güneşte durdum. Açıkta kalan yerlerim yandı. Biraz bronzlaştım. Birkaç gün korudum yanan yerleri. Artık fırsat buldukça gideriz denize. Onu seyretmek, havasını solumak bile, bana çok iyi geliyor.
Yuvarlağın içine sıkıştın mı? İşin bitti demektir. Buna izin vermiyorum. Özgürüm. İstediğimi, o anda yapabilmek, harika. Şu an bulunduğum noktada olabilmek: Gerçek bir mucize. Dün gece, iki arkadaşımı, konuk ettim evimde.
Ayşe geldi Ankara’dan. İzine ayrılmış. Önce, işyerime geldi. Hürriyet hanımı da çağırdık. Aylardır, onu da görmemiştim. Hepimiz, kendi yaşam savaşımımızdaydık. Onları çok özlemişim. Yağmur’lar gelince, hep birlikte evime geldik. Hafif kahvaltı ettik. Bir süre sonra, Ayşe beni yatırdı. Yorulduğumu anladı. Onlar, çok oturmuşlar. İşleri olduğundan, öğleye doğru gittiler.

Devamını Oku
Nilgün Acar

Ruhumda incecik sızı Kemanlar
usumda Obualar sararır yaprak yaprak
yürek çırpınışlarım Fülüt çığlığı
ve akar gözlerimden notalar

saçlarımda Arp çal sevgilim

Devamını Oku
Nilgün Acar

Dün gece ilbahar öptü beni dudaklarımdan
çırılçıplak soydu okşadı sevdi korkutmadan
sevgilisiydim artık onun bırakmıştım kendimi utanmadan
ölecektim sanki sırılsıklamdım mutluluğumdan
dün gece ilbahar kurtardı beni karanlıklardan
yıkadı temizledi arıttı tüm acılardan

Devamını Oku