Şimdi zamanı mıydı bırakıp gitmenin
Palandökeni başıma yıkmanın
Bu şehri yakmanın
Şimdi zamanı mıydı?
Daha silmeden gözlerimi
Masmavi bir akşamın
Umutları'da batıyor
son ışıklarıyla batan güneşin
dalgalarla kucaklaşan sahilde
Yaşamak ikimizinde gayesi,
ortak sevinciydi,ama
Gitme
rüyalarımı yarım bırakıp
şiirleri anlamsız
geceleri sabahsız bırakıp gitme
titrek ışıklarda beni sarhoş
Elden ne gelir dostum,
Acı sözler duyup,yutkunmaktan başka
Hesap ekmekle yapılınca
kırılır kanadı kolu
Gökte uçan kuşun.
Bir yanında karıncanın gayreti,
Saat beş
Sen yoldasın
Âlem uykuda
Ben ayaktayım
Saat beş
ilahi seslere karıştı kuşların yakarışları
Palandöken
Giymiş beyaz gelinliğini
Hayal kuruyor bahara dair
Görünmez atlıları fırtınalar estiriyor
Kardan çiçek açmış
Yaylağında.
Seni gidi haylaz kız
Senin nelerini bilirim
Dağlar yıkan bakışlarını
Yalan gülüşlerini
Boynu bükük duruşlarını
Nelerini bilirim senin
Yüreğimde bir yürektin
Bazen çarpan bazen duran
Bazen içimi kanatırdın
Ağlardık yürek yüreğe
Gözlerim takılırdı bazen gözlerine
İstiyorsan kalabilirsin,
Yüreğim senin,
İsyanım senin,Günahım senin.
İstiyorsan gidebilirsin.
Acısı benim,
Sancısı benim.
Bir sapanım vardı elimde,bir elimde göz yaşım
Bir bacağımı zaten bir yerde bırakmışım
Şu koca çölde yalnızım, şaşırmışım
Ben bu günden mahşeri yaşamışım
Sığınacak bir gölge bile kalmadı
Bakmayın siz profilindeki o mütevazi ve sade tanımlamaya...
O Devlet Memuru bir babanın yaşayan ikinci fakat, doğan bilmem kaçıncı çocuğuydu...Hayata 3-0 yenik başlamıştı...Daha çocukluğunda herkes anasının sütünü emip sağlıklı bir büyüme dönemi geçirirken, şairimiz ondan bile nasibini alamamış ...