Ayrılık otu gibidir umarı olmayan sevdalar.
Girer aranıza hayatla koparmak için bağları.
Pusu kurar en güzel düşlerinize,
Çöreklenir parmakları açılmayan yumruk gibi bağrınıza
Dönenip durur ruhunuzda arttırmak için kederi,
ömr-ü hayatınıza yer tutup ihtişam sürmek için.
Zaman diyorum sevgili,
Usta bir nakkaş gibi nakşeder yalnızlığı.
Ne gariptir ki ustaca yalnızlaşıyoruz,
Modern zamanlarda yol alırken.
Ben de diğer tüm ikincillerdim.
Botan'da aşk kutsanıp ebedileşirken
Bir mum da bana yak.
Zira içimde uzun soluklu bir dengbej,
Aşk-ı klam yapmakta.
Kendi hayatımın lirik kahramanıyım ben.
Rengarenktir duygularım...
Kimi zaman güneşe sevdalanırım,
Kimi zaman da buluta.
Taç yaparım bazen yalnızlığı ruhuma,
Delal,
Yüreğimin kuytuluklarında kısa ömrüne inat
Uzun ömür geçiren bir kelebek uçtu bahara doğru...
Bilirsin, uzundu eskiden kış geceleri.
Ve karanlık...
Sevdiğim,
Bilirsin sen de,
Görmedi kimse Mezopotamya'daki acıyı.
Ve duymadı ürkek bakışlı çocukların çığlığını.
Güneş her daim doğar ama
Yaşanan karanlıktır hayatın ortasında.
Yaralı bir coğrafyanın iki sevgilisiyiz biz.
Hasretimiz o yüzden bakidir,
Garip bir yazgı gibi...
Çok olur hikayeler kadim coğrafyalarda,
Bizimkisi de içlerinden biri.
Yağmur yağıyor yine şehrime, sevdiğim
Hüznü de dağıtıyor melankolik yüreklere
Akan her bir damla.
Seneler seneler evveldi
Hüzünbaz değildi şiirlerim
Munzur'um asi aktı hep,
Şahsına müsait.
Hırçındı Dersim gibi.
Direndi sularına ket vurana.
Sevgili, ben de sevdim seni,
Evren artarak kirlenirken,
Bulutlar en koyu tonuna bürünürken,
Promosyon hayatlar yaşanırken,
Ve sinematografik aşklar ayyuka çıkmışken,
sevdim seni siyah -beyaz film gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!