Sevdiğim her adam eski bir bahar kalbimde
Çok sevdim arşa gitti kalpleri.
Orantısız bir duygu seli.
Yeni baharlarsa yakın kışların uzağında.
Anlamsız artık gittiğin uzaklardan geri dönmen,
Kabukladığında kalbimin damarları yokluğunun ertesinde.
Gecenin en acımasız anında gelmeliydin oysa.
Ki en çok duvarlarla konuştum o uçurum dibi zamanlarda.
Kalbi kanadı onların da ben her sızladığımda.
Belki de olmayacak düşlerin peşinde koşmaktı
Yaralı ve ezeli bir kentin isli surlarında
Güneşin kızılı gözlerine tutulmak.
Gökyüzü o kadar dardı ki
Sığamıyordu hiçbir yıldız.
Kalbimde tatlı bir telaş..
Ve içimde minik bir serçe
Onarıyor yara almış düşlerimi.
Kral yolunda ilerliyorum
Mezopotamya'nın göbeğıne.
Sevdiceğim,
Sevmek güneşe sarılmaksa
Özlemek alevleri avuçlamaktı.
İhanet etmedim hiç yokluğundaki varlığına.
Kırgın bir papatyanın yapraklarını da etmedim kurban.
Son bir kez bak gözlerime sevgilim.
Son bir kez...
Son bir kez...
Gideceksin nasıl olsa.
Boşlukta sallanacak gözlerim,
Sonra ,
Sonra kalbime döndüm dedim ki;
Haydi tut elimi ayasını bastırarak damarlarına,
Tut elimi güzellik sevdasına.
Tut eli,mi Leyla Züleyha
Aslı Zin aşkına.
Ve gelir veda zamanı kanların donuklaştığı lahzada.
Çanlar çalar kulakların örsünde.
Dağılır puslar aheste aheste gecenin göbeğine.
Sonra,
Sonra aşkın örttüğü kusurlar çıkar ortaya bir bir,
Yağmurun çılgınlığı var, bulutun patlayası.
Ah yağmur, yağ!
Çılgınlar gibi savur damlalarını sağa sola.
Hem benim de başım bulutlu ve kara.
Benim de bulutum asıldı hüzzam makamına
Usulca yağan yağmur ıslatıyor geceyi notalarıyla.
Kimine oynak bir nota
Kimine ağlak.
sonra...
Sonra sen ay ol, ben güneş,
Savrulalım sonsuzluğun dehlizlerinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!