korkuyla kalktım
dün gece yatağımdan
baktım pijamam sırılsıklam
komşu bahçede yakalandım
can eriği çalarken
'ana beni eversene' türküsünü söylüyordu
gecenin bir vakti,
sırtı kambur beyaz kedi.
arkasında far ışığı,
duvarda silueti.
yerleri süpürüyor
sütten kesik memeleri.
oruca gebe sahurlarda,
nişanlısına
aşk mektubu yerine
ilahiler yazar,
ekinde yine ilahiler gönderirdi,
tarsuslu oda arkadaşı.
hiç bitmeyecekmiş gibi,
ufka doğru
kıvrılıp giden
yosun tutmuş
zig-zaglı yıllar
çıkmaz yollar..
baştan çıkaran,
bazen
bir kokudur.
bazen
çıplak bir ten.
bazen de
bu güzelim bahar günü
hiç can sıkılır
hayattan bıkılır mı?
yediğin önünde
yemediğin arkanda.
peşinden yok koşturan da.
hiç aklıma gelmezdi
otuz sene önceki
sıralarda oturup,
otuz sene önceki
heyecanı duyacağımız.
geriye bakmak yok artık,
olanlar oldu
daha ne olsun.
dünya kadar
haber var
okuyup
anlayana.
şaşkın ve biçare.
kendinden geçmiş,
dönüp duruyor.
belki deli
belki de divane.
sadık bir dosttu,
Üstat; birbirinden güzel bu yapıtları, sanal alemin gizeminden kurtarıp yapraklar üzerinde ölümsüzleştirmeyi hiç düşündünüz mü? .. Sözcükler, mısralarınızda can bularak adeta vals yapıyor...Piştiğiniz, mısralarınızda açıkça görülüyor. Hatta, hatta yanıyorsunuz! .. Bence adınız artık Türk Edebiyatı ...