sisler arasında
bir şey görülemiyorsa eğer,
siste yürümeyi öğrenmeli.
ve kalp gözüyle görmeyi.
detaylar,
ayrıntılar,
siyah mı beyaz mı martılar
deniz gri oysa
karabataklar
daha çıkmadılar
dondu kaldı dalgalar
dalgalar buz beyazı
karanlık sinsice çökmüş
akşam ayazı çıktı çıkacak
köşede tabela
tabelanın altında
kafa kafaya vermiş
sarhoş iki seyyar araba
o kadar da edilmişti tenbih.
serserilerle gezmek,
serserilik yok diye.
ama dinlemedik işte.
elde tesbih,
ayakkabı yumurta topuk
Anadolu hisarı'nın başucunda,
gökle su karışmış
akıyor
karanlıkta.
derenin hemen kenarında,
akvaryumda
Çengelköy'de,
güneş yok.
ama,
tentenin altında oturuyoruz.
elde fırından yeni çıkmış,
bol susamlı simit.
çizilenler çizildi,
yazılanlar yazıldı.
"alın yazısı" etiketli
tüm plan,program
dosyalar eksiksiz tamam.
yeni yazılacak,
hiç esinti yok
hava sıcak mı sıcak.
cam güzeli
sabah suyuna rağmen
boynunu bükmüş hemen
ayaklarımı uzatıp,
dere içinde
yan yatmış
rakı şişesi,
yanında sarhoş karpuz.
saçlar ıslak,
ıhlamur kokuyor bahçe,
Üstat; birbirinden güzel bu yapıtları, sanal alemin gizeminden kurtarıp yapraklar üzerinde ölümsüzleştirmeyi hiç düşündünüz mü? .. Sözcükler, mısralarınızda can bularak adeta vals yapıyor...Piştiğiniz, mısralarınızda açıkça görülüyor. Hatta, hatta yanıyorsunuz! .. Bence adınız artık Türk Edebiyatı ...